Erdoğan: “Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil, Kandi olmaktan çıkacak”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır anneleriyle düzenlediği iftarda konuştu. Erdoğan, “Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil, Kandil olmaktan çıkacak. Onlar için karanlık olacak. Hiç endişeniz olmasın. Bizim buna imanımız var ve bin yıllık ortak coğrafyamızı, türlü desiselerle parçalara ayırıp hem fiziken hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız” dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır anneleriyle beraber yaptığı iftarın ardından konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana kadar bu mücadeleyi sürekli daha ileriye taşıyarak sürdüreceğiz” dedi. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

“ŞU ANDA DERTLERİ BÜYÜK, SIKINTILARI BÜYÜK

Sizler, yüreği yanık Diyarbakır anneleri olarak nice Ramazanları, nice bayramları evlat hasretiyle geçirdiniz. Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri taktirle takip ediyoruz. Bazı ailelerimiz, evlatlarına kavuşurken bazıları henüz bu mutluluğa erişemedi. Ailelerimizin kararlılıkla yürüttüğü bu mücadele, terör örgütünün karanlık ve kandan beslenen gerçek yüzünün görülmesi bakımından çok hayırlı olmuştur.

Yıllardır birileri tarafından cilalanıp parlatılan, cici çocuklardan oluşan, masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan bölücü terör örgütü hem iç kamuoyunda hem uluslararası kamuoyunda zor duruma düşmüştür. Şu anda dertleri büyük. Sıkıntıları büyük. Artık kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik güçlerimizin sınırlarımız içinde ve sınırlarımız ötesinde gerçekleştirdikleri operasyonlarla eylem kabiliyetini iyice azalttığı örgüt, Diyarbakır annelerinin dirayeti karşısında adeta çaresiz kalmıştır. Evlatlarına kavuşan her ailemizle birlikte sadece biz sevinmekle kalmıyoruz, tüm milletimizin yüreğine de su serpiliyor. Aynı şekilde ailelerine geri dönen her mensubunun ardından örgüt, telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşıyor. Allah’tan, bu gece idrak edeceğimiz Kadir gecesi hürmetine buradaki kardeşlerim başta olmak üzere yüreği hasretle kavrulan tüm anneleri ve babaları, yarın biliyorsunuz anneler günü, tüm anneleri ve babaları bir an önce evlatlarına kavuşturmasını diliyorum.

KANDİL’İ ÇÖKERTECEĞİZ

Sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz başarılı operasyonlarla terörün ülkemize uzanan kanlı ellerini adeta kökünden kırıyoruz. Son terörist etkisiz hale gelene, terör örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana kadar bu mücadeleyi sürekli daha ileriye taşıyarak sürdüreceğiz. Sadece ülkemizdeki değil, Irak ve Suriye’deki kardeşlerimizi de adeta kiralık katiller ordusuna dönüşen bölgemizde hesabı olan güçler arasında kucaktan kucağa devredilen bu örgütün kirli ağından Allah’ın izniyle kurtaracağız. Türkiye’de başaramadıklarını Suriye’de deneyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmakta kararlıyız. Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil, Kandil olmaktan çıkacak. Onlar için karanlık olacak. Hiç endişeniz olmasın. Bizim buna imanımız var ve bin yıllık ortak coğrafyamızı, türlü desiselerle parçalara ayırıp hem fiziken hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız. Kardeşliğimizi yıkarak bölgemizi sömürge zincirlerine bağlamak, sinsi senaryolarına alet etmek isteyenlere tek yürek, tek yumruk olduğumuzu göstereceğiz.

Sizler işte bu şanlı duruşun sembolleri olarak her biri kendi evladınız mesafesindeki 84 milyonun tamamına güç verdiniz. Sizi yıldıramadılar. Ve birdiniz, bir şehir oldunuz. İki şehir oldunuz. Ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Ve sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz, terör örgütünü evet, çökertmeye yetti. Bu tarihi mücadeleniz için her birinize tekrar tekrar şahsım, eşim, milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

ANNELERİNİZE DÖNÜN

Terör örgütü içindeki tüm gençlerimize de bir an önce, şu an bizi dinliyorlar, böyle bir gecede onlara da sesleniyorum: ‘Gençler, evlatlarım, yarın Anneler Günü. Annelerinizi üzmeyin. Annelerinizi mağdur etmeyin. Sizi bu noktaya getiren anneleriniz. Onları üzmeyin. Dokuz ay 10 gün sizi karnında besleyip büyüten ondan sonra da bu yaşa getiren annelerinizi üzmeyin. Bir an önce ne yapın ne edin ama annelerinize dönün. Çünkü onların sürekli gözleri yaşlı. Sürekli onlar sizi bekliyor. Şunu unutmayın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletimizdir, kendini bu bataklıktan kurtarmak isteyen her gencimizi, adli bakımdan korumanın yanında, yeni hayatını kurmasına da destek verecektir. Ecdadımız ne diyor? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Biz böyle bir geleneğin varisleri olarak, başka türlü hareket etmemiz zaten düşünülemez.

TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ TEBRİK EDİYORUM

Bu vesileyle siz Diyarbakır anneleri nezdinde tüm annelerin anneler gününü tebrik ediyorum.  Kadir gecesinde tebrik ediyorum. Rabbim, yaşı kaç olursa olsun, bugünü annesiz geçiren yetimlere de sabrı cemil ihsan etsin diyorum. Anneleri halen hayatta olan herkese de onların kıymetini bilmelerini, gönüllerini şenlendirmelerini, hayır dualarını almalarını tavsiye ediyorum. Gençler, unutmayın. Sevgililer sevgili peygamberimiz, cennet annelerin ayakları altındadır buyuruyor. Karşımda şu anda anneler var. Bunlar sizin de bizim de annelerimiz. Ben de rahmetli anneciğimin ayaklarının altını zaman zaman öper, onun kokusunu hissederdim. Siz de annelerinizi daha fazla üzmeyin. Daha fazla bekletmeyin. Bilesiniz ki, annelerinizin gözleri yollarda sizi bekliyor. Yürekleri, sizin kokunuzla çarpıyor. Hissediyor. Vatanını ve yurdunu ana sıfatıyla adlandıran bir milletin evlatları olarak dünyada hiçbir yerde Anadolu var mı? Yok. Ama bizde, bak Anadolu var. Biz ne demişiz? Anadolu. Babadolu değil, Anadolu demişiz. Bu topraklar, ana sıfatıyla sıfatlanmış.  Annelerimizin omurgasını oluşturduğu ailelerimize çok daha sıkı sahip çıkmamız gereken bir dönemden geçtiğimize inanıyorum. Milli birlik ve beraberliğimize yönelik saldırılarını, aile kurumumuzu yıkarak başarıya ulaştırmak isteyenleri inşallah, annelerin öncülüğünde hezimete uğratacağız.

İNLERİNE GİRDİK, DAHA DA GİRECEĞİZ

Hiç endişeniz olmasın. Gabar’ı bunların başına çökerttik mi? Cudi’yi bunların başına çökerttik mi? Tendürek’i bunların başına çökerttik mi? İnlerine girdik. Daha da gireceğiz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Kandil’i de bunlara zindan edeceğiz. Hiç merak etmeyin. Belki geç olacak belki zor olacak ama zafer, inşallah sizin gibi inanan annelerin birlikte inşallah zaferi olacaktır. Bir kez daha sizlerin ve tüm annelerin bu güzel gününü tebrik ediyorum. Rabbim, Kadir gecesinin feyzinden istifade edenlerden eylesin. Alem-i İslam’ın intibahına vesile eylesin.

KUDÜS’ÜN ONURUNU, ŞEREFİNİ, İZZETİNİ, HAYSİYETİNİ KORUMAK HER BİR MÜSLÜMANIN BOYNUNUN BORCUDUR

Kardeşlerim, Ramazan ayının son günlerine yaklaşırken ilk kıblemiz, üç dinin kutsal şehri Kudüs’ten hem üzüntümüzü hem öfkemizi artıran haberler alıyoruz. Zalim İsrail, terör devleti İsrail. Mukaddesatlarını koruma, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs’teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır. Mukaddes şehir, Kudüs’ün onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir Müslümanın boynunun borcudur. Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’teki ibadethanelere ve Müslümanlara yönelik her saldırı, aynı zamanda bizlere yapılmış saldırıdır. Kudüs’teki saldırının muhatabı oradaki kardeşlerimizle birlikte Mekke’de, Kabe’yi tavaf eden, Medine’de peygamberin huzurunda bulunan her Müslümandır. Bu saldırının muhatabı, İstanbul’da, Diyarbakır’da, Bağdat’ta, Kahire’de, İslamabat’ta, Cakarta’da, Bakü’de, Saraybosna’da yaşayan Müslümanların her biridir. Daha da önemlisi, üç dinin kutsallarını barındıran Kudüs’ü vicdansız, ahlaksız, hukuksuz, saygısız saldırılarıyla kirleten zalimlere karşı çıkmak insanı diyen her bireyin vazifesidir.

İsrail devletinin saldırılarına sessiz kalarak veya kayda değer tavır ortaya koymayarak dolaylı şekilde destek veren herkes, orada yaşanan zulme ortaktır. Buradan İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyayı İsrail’in Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e ve Filistinlilerin evlerine yönelik saldırılarına karşı etkili şekilde harekete geçmeye davet ediyorum. Tüm halkı Müslüman olan ülkelere sesleniyorum. Bir olma zamanında, beraber olma zamanında, İsrail’in insanlığın ortak kurumlarının kararlarına, temel insan haklarına, uluslararası hukuka ve insana dair her türlü değere aykırı bu eylemleri, derhal durdurmaları konusunda çalışmalarıdır. Bu konuda Türkiye olarak, biz üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Dünyada hiçbir insanın uluslararası kurumlara ve kurallara güveni kalmaz. Herkes kendi başının çaresine bakmaya başladığında ortaya çıkacak kaos ve yangın, önce bu zulme sessiz kalanları yutacaktır.

GEREKEN GİRİŞİMLERİ BAŞLATTIK

Unutulmamalıdır ki, Kudüs, tüm dünyadır. Oradaki Müslümanlar da tüm insanlıktır. Kudüs’ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya kendi kendine ihanet etmiştir. Kendi kendini imha edecek bombanın pimini çekmiş demektir. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs’teki kardeşlerimizin ve Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların yanındayız. Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere konuyla ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri hemen başlattık. Özellikle Birleşmiş milletler Güvenlik Konseyi, derhal ve etkin tedbirlerle bu zulme dur demezse, dünya beşten büyüktür diye ifade ettiğimiz çarpıklığı, kayıtsız şartsız kabul ediyor demektir. Biz küresel dayanışma ve iş birliği sisteminin 5 ülkenin keyfine terk edilemeyecek kadar önemli bir mekanizma olduğuna inanıyoruz. Birleşmiş Milletleri, Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm kurumları ve işleyişiyle köklü bir reforma tabi tutma çağrımızı tekrarlıyoruz. Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya ve Müslümanlara yönelik alçak saldırıların derhal durdurulmasını istiyoruz. 300’e yakın yaralı var. İlk andan itibaren. Filistinlileri, evlerinden etmeye ve yurtlarından çıkarmaya yönelik her türlü doğrudan ve dolaylı baskıların sona erdirilmesini bekliyoruz. Aksi taktirde zalimleri hak ettikleri akıbette duçar eylemek için her türlü gayreti göstereceğiz, her türlü çabayı ortaya koyacağız. Allah, mazlumların ve mağdurların yardımcısıdır.”

Erdoğan: “Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil, Kandi olmaktan çıkacak”

Yorumlar kapalı.