Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP İl Başkanları toplantısında konuştu.
Erdoğan’ın hedefinde yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“İl teşkilatlarımızla ilgili genel merkezde yürüttüğümüz değerlendirmeleri kesintisiz yürütüyoruz Bu teşkilat yapısı sadece AK Parti’nin değil Türkiye’nin umutlarının da taşıyıcısı olacaktır. Yaklaşık 3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Tarih 2020’yi her bakımdan ilginç ve zor bir yıl olarak kayıtlarına geçirecektir. İster siyasetçi, ister çoban olsun her neyle uğraşırsa uğraşsın işini en iyi şekilde yapan bir toplumsal ahlaka ihtiyaç vardır. Bir insan bu değerlerden nasiplenmemişse yönünü şaşıran ok gibi dönüp kendi halkını vurmaya başlıyor. Bunun en başında da CHP geliyor.
CHP yönetiminin ve başındaki zatın saldırdıkları konulara bir bakın. Sadece ülkemizin güvenliğinin bel kemiğini oluşturan savunma sanayiindeki tavırlarına dikkat edin. İnsansız hava araçlarımıza, helikopter, tank projemize saldırıyorlar. Motor projemize saldırıyorlar. Akdeniz ve Karadeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetlerimize saldırıyorlar. Bölgemizde ve dünyamızda sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar. Ülkemizin savunma sanayiini hedef alan hiçbir saldırı masum değil. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve husumeti saplantı haline getiren beşinci kol faaliyetidir.
‘BU FAŞİZMİN İŞARETİ’
CHP’nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği bir diğer konu da uluslararası yatırımlardır. Bunu saldırmalarına iki sebebi var. Yatırımcı Amerikalı, İngiliz olunca ses çıkarmıyor, Katarlı olunca alçakça saldırıyorlar. Bu faşizmin işareti.
Kılıçdaroğlu, 20 milyar doları hiç telaffuz etti mi diye insanların gözüne baka baka yalan söyledi. Bu kadar yalan söyleyen biri siyaset biliminin konusu olmaktan çıkmış, başka bilim dalının ilgi alanına girmiş demektir. Bu anlayış hastalıklı bir zihniyete dönüştü. İnsanları inançlarından kökenlerinden dolayı ayrımcılıklara tabi tutanları, varlıklarının gayesi haline getirenlerden ne beklenir?
‘KAPIMIZ TÜM YATIRIMCILARA SONUNA KADAR AÇIK’
Önlerine geleni tacizci tecavüzcü diye suçlayan, kendi partilerindeki rezillikleri örtmeye çalışan bunlar değil mi? İkinci sebebi de, ülkemizin hedefini mümkünse tümden yıkmayı hedefliyorlar. Gerek ABD, gerek AB ile iki tarafında asla görmezden gelemeyeceği, kaybetmeyi istemeyeceği çok köklü siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz var. Yatırımcıları baş üstünde tuttuk, bu yaptırım tehditleri kimseye faydası olmayan yaklaşımları. Diyalog ve işbirliği ile çözülmeyecek hiçbir mesele yok. Kapımız tüm yatırımcılara sonuna kadar açık, açık olmaya devam edecek.
ERDOĞAN: HESABINI VERECEKSİNİZ
Can alıcı ve can sıkıcı konu CHP’deki tecavüz, taciz ve hırsızlık furyasıdır. Türkiye’deki ikinci büyük partinin böyle bir şeye dönüşmesinden utanç duyuyoruz. CHP yönetimi bu hissiyattan uzak. Hakikatlerin ortaya çıkması konusunda en küçük adım atmıyorlar. Bu durum karşısında önüne arkasına bakmadan, gerçek olmayan haberlerden ortalığı inleten, sözde katın hakları savuncusu STK’ların büründüğü derin sessizlik de manidardır. Yalan olduğu defalarca ispatlanmış iddiaları sürekli tekrarlayan Kılıçdaroğlu da parti teşkilatlarında ayyuka çıkan tecavüz, taciz, hırsızlık vakaları konusunda tek laf etmiyor.
Bu zat güya kendisi de bayan olan İstanbul İl Başkanı’nın tecavüz taciz hırsızlık iddialarının örtmesi karşısında da en küçük tepki göstermiyor. Bunların buz dağının görünen kısmı örnekleri olduğu anlaşılıyor. Nitekim her gün yeni bir itirafla, her gün yeni bir ifşaatla, her gün yeni bir ithamla karşılaşıyoruz. CHP yönetimi belediyeleri ve teşkilatlarıyla utanç bataklığından çıkıp temizlenmek yerine akıllarına ziyan bir yöne başvuruyor Partilerindeki tecavüz taciz hırsızlık furyaların üzerini örtmek için seçimlerin üzerinden 2 yıla yakın geçtikten sonra uyduruk dosyalarla eski yönetimleri suçlama kampanyası başlattılar. Buna karşılık rüşvet suçundan tutuklanan, kamuoyunun diline düşen CHP’li isimlerle ilgili çıt çıkarmıyorlar.
İddiaların muhataplarına sesleniyorum: Bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez, her tecavüzün tacizin hırsızlığın hesabını vereceksiniz. Yürüttüğünüz her gizli saklı ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz. Teşkilat ve belediyelerinizi PKK’dan FETÖ’ye kadar envai çeşit terör örgütü mensubuyla doldurmanın hesabını verecekseniz. Türkiye’nin milli proje ve politikalarını düşmana sufle verir gibi çarpıtıp malzeme haline getirmenin hesabını vereceksiniz. CHP yönetimine sesleniyorum: CHP’de tecavüz, taciz, hırsızlık kepazeliğine bulaşmış kim varsa hepsinin ipini pazara çıkaracaksınız. Yoksa bu ithamların gölgesi tüm CHP’lilerin üzerine düşer, böyle bir haksızlığa asla rıza göstermeyiz. Siyaseten farklı düşünsek de CHP’ye oy verenler ve siyaset yapanlar içinde namuslu insanlar olduğunu biliyoruz. Onların hakkını hukukunu onurunu korumak için bu iddiaların takipçileri olacağız. Sizlerin de kendi illerinizde üzerine gitmenizi, milletimizle paylaşmanızı istiyorum.