Yaklaşık 12 yıl önce geçirdiği bir kaza sonucu tetrapleji teşhisiyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan Skrobot, “Sri Lanka’daki Pidurangala tapınağına çıkan ilk engelli birey oldum. Sonra Mısır, Fas ve Rusya’yı ziyaret ettim.” dedi.
Engel tanımayan seyyah, yolculuklarında kendisine genellikle eski kız arkadaşı, kız kardeşi veya bir arkadaşının eşlik ettiğini aktararak, bazı yolculuklarını ise sosyal medya üzerinden tanıştığı kişilerle yaptığını ifade etti.
Gezip gördüğü yerler hakkında kitap yazmak istediğini dile getiren Skrobot, “Mısır’dayken tekerlekli sandalyemin bir parçası ayak bileğime batmıştı. Vücudumun alt kısmında his kaybı yaşadığım için yaralandığımı fark etmedim. Bana eşlik eden kız kardeşim bir süre sonra bacağımın kanadığını görünce anladık. Yolculuklarda sık sık yaralanıyorum ama bu yolculuk yapmama engel olmuyor.” diye konuştu.
Skrobot, herkesin yolculuk yapmaya vakit bulabileceğine işaret ederek, “Mesele insanın önceliğinin ne olduğudur. Para konusu ise daha ucuz yolculuk yöntemiyle üstesinden gelinebilecek bir sorun. Miha isimli bir arkadaşım 2 bin 400 avroya Hindistan’a gidip orada 6 ay geçirdi. Bu fiyata uçak bileti de dahildi.” ifadesini kullandı.
Kazadan sonra ilk yolculuğunu Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’ya yaptığını anlatan Skrobot, ardından Madrid ve Avrupa’nın farklı şehirlerini ziyaret ettiğini anlattı.
Avustralya seyahatinin beklediğinin aksine epey zor geçtiğini kaydeden Skrobot, “Avustralya, engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıran ülkelerden biri olarak tanınıyor. Hatta ‘engelli cenneti’ olarak biliniyor fakat benim için hiç de öyle olmadı. Zira çalışan bir kişinin iş yerinde 20 kilogramdan büyük ağırlık kaldırması yasak. Bu nedenle otobüse binmeye çalışırken kimse bana yardımcı olmadı, olamadı. Halbuki Afrika’da beş dolar karşılığında istediğiniz yere gidebiliyorsunuz.” şeklinde konuştu.
“Yolculuğun sonunda en çok akılda kalan tanıştığınız insanlar oluyor”
Gezip gördüğü yerlerden en çok Ürdün ve Mısır’ı beğendiğini söyleyen Skrobot, “Fakat çölde tekerlekli sandalyeyle ilerlemek çok zor oluyor. Tekerlekler kuma batıyor.” dedi.
Farklı kültür ve topluluklarla tanışmayı sevdiğini dile getiren Skrobot, “Yeni bir ülkeye gittiğimde kendimi özgür hissediyorum. Tekerlekli sandalyede olduğumu unutuyorum. Kendimi hayal dünyasının ortasında buluyorum.” diye konuştu.
Skrobot, Zagreb’deki evinde her şeyin sıkıcı bir hal aldığına dikkati çekerek, “Uzun bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Mesela Asya’nın güneydoğusuna gitmek istiyorum. Doğayı, insanları, Doğu’daki şehirleri çok seviyorum. Yolculuğun sonunda en çok akılda kalan tanıştığınız insanlar oluyor.” ifadesini kullandı.
Geçen sene elektrikli bir bisiklet sahibi olduğunu ancak henüz bisikletiyle yolculuk yapmadığını ifade eden Skrobot, “7 Eylül’de bisikletimle Hırvatistan’ın Savudrija beldesinden yola çıkıp Adriyatik kıyılarını takip ederek Karadağ’ın Prevlaka beldesine ulaşacağım. Bu yaklaşık 950 kilometrelik bir yolculuk. Belki Kotor şehrine kadar devam edip 1000 kilometreye ulaşırım.” şeklinde konuştu.
Skrobot, 35 gün sürmesi planlanan yolculuk kapsamında bir yardım kampanyası başlatarak 24 bin avro toplamayı hedeflediğini kaydederek, “1000 kilometre geçip topladığım parayla 4 engelli kişiye benimki gibi özel bisiklet alacağım. Bisikletimin fiyatı 5 bin avro civarıydı, ihtiyaçlarıma özel düzenlemeler ise 2 bin 600 avroya mal oldu.” dedi.
Dileyen herkesin yolculuk yapabileceğini vurgulayan Skrobot, insanların yolculuk sayesinde gündelik yaşamın sıkıntılarından kurtularak kendi kişiliğini sorgulama fırsatı bulduğunu sözlerine ekledi.