Bilim insanlarına göre haftasonu, yıldızda yıllardır görülmeyen, şiddetli bir dizi patlama meydana geldi.
Taçküre kütle atımı (Coronal mass ejection) ismi verilen bu patlamalar, uzaya büyük kütleli ve elektrik yüklü parçacıklardan oluşan plazmaların fırlatılmasıyla sonuçlanıyor.
İşte bu plazmalar, 26 Mayıs’ta Ay tutulmasıyla karşı karşıya kalması beklenen Dünya’ya yaklaşıyor.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, bu parçacıklardan bazılarının tutulma esnasında Dünya’nın manyetik alanına çarpacağını öne sürüyor.
Doğu Asya, Avustralya, Pasifik ve Amerika boyunca gözlemlenebilecek tutulma, işte bu nedenle gökyüzünde yalnız kalmayacak.
Zira Güneş’ten gelen yüklü parçacıklar, G2 sınıfı jeomanyetik fırtınaları tetikleyebilir ve bu da Alaska, Kanada’nın kuzeyi, İzlanda, İskandinavya’nın kuzeyi ve Rusya’nın kuzeyi gibi bölgelerde saatlerce sürecek aurora manzaraları yaratabilir.
Auroralar, aynı zamanda kutup ışıkları diye biliniyor. Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların Dünya’yı bu tür olayların zararlı etkilerinden koruyan manyetik alanına çarpmasıyla ortaya çıkıyor.
Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin hazırladığı harita, bu kutup ışıklarının son derece güçlü olacağını ve ABD’den de gözlemlenebileceğini ortaya koyuyor.
İki doğa olayı 2018’de de aynı tarihlere denk gelmiş ve kuzey enlemlerinde görkemli manzaralar ortaya çıkarmıştı.
Fotoğrafçı William Briscoe, Kanlı Ay ve kuzey ışıklarının kesiştiği anları kameraya şöyle kaydetmişti: