Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Mayıs 2022 Ödemeler Dengesi verilerini yayımladı. Buna göre cari işlemler hesabı mayısta 6 milyar 468 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari işlemler açığı 29 milyar 444 milyon dolar oldu.
Nisan ayında ise 2 milyar 737 milyon dolar cari açık, 12 aylık cari işlemler açığı ise 25 milyar 710 milyon dolar şeklinde kayıtlara geçmişti.
Ekonomist Evren Devrim Zelyut, Cumhuriyet’e cari açığın kura nasıl yansıyacağını anlattı. Zelyut şunları söyledi:
“Cüzdanımızı düşünün; oraya giren ve çıkan paralar var. Devletin de bir cüzdanı var. Orada da cari işlemler hesabı vardır, resmi rezervler vardır, resmi rezervler vardır. Hepimizin anlayacağı şekilde anlatayım; bir ithalatla ihracat arasındaki farkı baz alıyoruz. Yani Türkiye ne alıyor ne satıyor. Sattığınız aldığınızdan fazla olursa cüzdanınızda para birikir. Yatırımlar var. Bir Türk firması gidip İtalya’da yatırım yapabilir, bu olduğu takdirde buradan para çıkıyor İtalya’ya giriyor ancak o yatırımdan kazandığınız parayı Türkiye’ye koyabilirsiniz. Dolayısıyla cari açık kavramında bir mal ticareti var, buradan artı mı yazdım yoksa eksi mi yazdım şeklinde. Transferler de var tabi. Borsa İstanbul var biliyorsunuz. Yabancılar gelip doları sokarlar, o doları Türk lirasına çevirirler gidip Borsa İstanbul’dan hisse senedi alabilir. Demek ki burada bir yatırım ve transfer olayı var. En önemli nokta; mal ticareti.
MB’nin rakamları bu anlattığım üç hesabı topladığımız zaman Türkiye’nin eksi verdiğini gösteriyor ve bu eksi hiç hayırlı bir yolda gitmiyor ne yazık ki. Şimdi doları konuşuyoruz. Neden konuşuyoruz? Çünkü bütün ülke ve üretim dolara bağlı. Dolar olmadan hiçbir şeyi üretemiyorsunuz. Bütün yarı mamul ve hammadde dışarıdan geldiği için sizin ülkenizin cari açık vermesi demek dolar kıtlığı demek. Dolar kıtlığı da, doların Euro’nun fiyatını yukarı çektiği için çok büyük sıkıntılara sebebiyet veriyor.”
“İthalat baronlarını zengin edersiniz diye uyardık”
“Katma değerli malları üretip satamadığımız için dolar kıtlığı yaşıyoruz. 20 yıldır AKP iktidarında bunu yaşıyoruz. Bizim ihracatımızda yüksek tek malların tutarı yüzde 3. Üst ve orta tek malların tutarı yüzde 20’ler civarındaydı. Kötü tarafı üst ve orta teknolojili mallar da azalmaya başladı. Neden? Siz Türkiye’ye 7-8 milyon Afgan, Arap doldurursanız tamamen düşük teknolojili üretime firmaları yönlendirirseniz, işte o firmaların ürettiği ürünler de küresel manada değer taşımaz. Biz en başından beri ithalat baronlarını zengin edersiniz diye çok uyardık.”
“Türkiye’den 70 milyar dolar kaçmış”
“Dolar yukarı gidecek diyoruz çünkü mal dengesinde, transferde eksi veriyorsun. 2018’de yabancının Borsa İstanbul’daki hisse stoğu 55 milyar dolar şimdi ne kadar biliyor musunuz? 15 milyar dolar. Türkiye’den 40 milyar dolar kaçmış. Yabancının elindeki tahvil stoğu 2018’de 32 milyar dolar şimdi 1.4 milyar dolara inmiş. Yani bu insanlar arkasına bile bakmadan kaçmış gitmiş. Cumhurbaşkanlığı sistemi geldiğinden beri 70 milyar dolardan fazla bir para, AKP’nin agresif ve güven vermeyen yönetiminden dolayı korkup kaçmış.”
“Kur korumalı mevduat çatlamak üzere”
“Bankalar şu an dolara 4-5-6 faiz vermeye başladı. Vatandal Kur Korumalı Mevduat’ta kalır mı? Yavaş yavaş 1 trilyonun üzerine çıkmış kur korumalı mevduatın çatlamaya başladığını göreceğiz. 1 trilyonun üzerinde bir rakam 50-60 milyar dolar ediyor. O talep piyasaya aktığında kurlar çok daha sıkıntılı bir noktaya gidecek. Yurtdışı da faiz artırıyor. Kusursuz bir fırtınanın ortasında Türk lirası. 2023 hazirana kadar herkes çok sıkı dursun, çok karanlık günler bizi bekliyor ne yazık ki. KKM artık dağılıyor”
Yorumlar kapalı.