10. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık Mehmet K’nin “çocuğu kasten öldürme” ve “çocuğun cinsel istismarı” suçundan beraatına, “hakaret” suçundan 1800 lira para cezası ile “konutta yağma” suçundan 10 yıl hapis cezası verilen kararın gerekçesi açıklandı.
Sanık savunması, çok sayıda tanık ile katılanların beyanlarının yer aldığı kararda, olay yeri inceleme raporu, bilirkişi raporları ile sanık Mehmet K. ile Duygu Delen’in telefonlarına yönelik yapılan inceleme raporlarına yer verildi.
Dosyada adli tıp uzmanlarınca hazırlanan çok sayıda raporun yer aldığı belirtilen kararda, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun 5073 sayılı mütalaasının birbiri ile uyumlu oluşu ve bu raporlarda çok sayıda adli tıp uzmanlarınca aynı yönde kanaat bildirilmiş olması nedeniyle mahkemenin adli tıp kurumu raporlarına itibar ettiği kaydedildi.
Ölen Duygu ile sanığın sevgili oldukları, kıskançlık nedeniyle zaman zaman tartışarak ayrıldıkları, bu süreçte birbirlerini sevdiklerine ilişkin mesaj attıkları ve olay günü de tekrar bir araya geldikleri hatırlatılan kararda, sanığın Duygu Delen’in ailesine “Birbirimize kötü geldik aynı zamanda hem sizi hem benim ailemi kötü etkiledik sadece büyük olarak sizden istediğim benden uzak durmasını sağlayın, ben kendimi kontrol edemiyorum mesele Duygu olunca.” şeklinde mesaj attığına yer verildi.
Sanığın evinde bir araya gelen ikilinin kıskançlık nedeniyle tartışmaya başladıkları ve sanığın sinirlenerek, dolabın aynasına yumruk attığı ve elinin kesilerek kanamaya başladığı anımsatılan kararda, “Sanığın Duygu’nun düşmesinden 69 saniye sonra onun yanına gitmesi sebebiyle olay yerinden uzaklaşmak veya odada bulunan delilleri yok etmek gibi bir düşünce içinde olmadığının anlaşıldığı, ayrıca olay yeri olan oda içerisinde kan izlerinin ve diğer delillerin yok edildiğine dair herhangi bir tespitin de dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır.” denildi.
Sanığın yerde yattığı sırada Duygu’ya düşme sonrası çok sayıda temas ettiğinin, kıyafetlerine dokunduğunun kamera görüntüleri ile sabit olduğu, bu nedenle ölenin taytında ve tişörtünde sanığa ait kanın tespit edilmesinin olağan olduğu aktarılan kararda, ölenin intihar etme, sanık tarafından darp suretiyle bayıltılıp kucaklanarak veya sürüklenerek atıldığı veya sanık tarafından canlı olarak aşağıya atıldığı ihtimallerinin tartışıldığı ifade edildi.
Duygu Delen’in düştüğü noktaya 1 metre mesafede bulunan çocuğun verdiği ifadede yalnızca “pat” sesi duyduğu, “imdat, yapma” gibi bir ses duymadığını beyan etmesi, yine dosya kapsamında ifadesine başvurulan hiç kimsenin olayın hakkında düşmenin nasıl ve ne şekilde olduğuna, yardım çığlığı, arbede gibi sesler duyduklarına ilişkin bilgi ve görgüsünün bulunmadığını belirtilen gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
“Ölenin tırnak içi analizlerinde sanığa ait DNA profiline rastlanılmaması, yine sanığa ait hekim raporunda aynaya vurması nedeniyle oluşan yaralanması dışında tırnak izi, darp izine rastlanılmamış oluşu ile balkondaki ayak izlerinin konumu göz önüne alındığında ölenin balkonda sanık ile boğuştuğuna ve sanık tarafından bilinci açık iken canlı olarak aşağıya atıldığına dair her türlü şüpheden uzak bir delilin bulunmayışı, olay yerinde farklı bölgelerden alınan kan lekelerinin DNA analiz sonuçlarının tamamının sanığa ait olup ölene ait DNA profili elde edilememesi, ölendeki ray tipi ekimozların yüksekten düşmeye bağlı olabileceğine dair adli tıp kurumu raporları, ölenin çoraplarında herhangi bir kan lekesinin olmayıp çoraplarının kuru kalması ve oda içerisinde sürükleme şeklinde kan izi bulunduğuna dair dosyada mevcut raporlarda herhangi bir tespitin olmaması sebebiyle ölenin sanık tarafından bayıltılması akabinde yerde sürüklenip balkondan aşağıya atıldığına dair dosyada mahkumiyete yeter bir delilin bulunmadığı ve ölenin bilinç durumu ile ilgili dosyada mevcut raporlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde ölenin düşme öncesi ve düşme esnasında bilincinin kapalı olduğuna dair kesin delilin bulunmadığı anlaşılmıştır.”
Yağma, konutta yağma ve hakaret suçları
Kararda, sanığın “yağma” suçuna ilişkin cebir kullanmak suretiyle ölene ait cep telefonunu bilgi edinmek ve bu bağlamda faydalanmak kastıyla ele geçirmesi nedeniyle üzerine atılı “konutta yağma” suçunu işlediği sabit olduğu ve sanığın ifadesinde belirttiği şekilde hakaret suçunu işlediği kaydedildi.
Olay
Gaziantep’te 13 Ağustos 2020’de Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi’ndeki 5 katlı apartmanın 4’üncü katından bir kişinin düştüğü ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edilmiş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden kişinin 17 yaşındaki Duygu Delen olduğu belirlenmişti. Evde bulunan Mehmet K. (20) tutuklanmıştı.
Mehmet K. hakkında “çocuğun kasten öldürülmesi” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile “çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “hakaret” ve “konutta yağma” suçlarından çeşitli oranlarda ceza istemiyle açılan davada mahkeme keşif kararı vermiş ve olay yeri inceleme uzmanı, fizik mühendisi, adli tıp uzmanı ve bilgisayar teknolojisi uzmanından oluşan heyet, 19 Mart’ta olayın meydana geldiği sanık Mehmet K’nin evinde keşif yapmıştı.
Tutuklu sanık Mehmet K’nin 16 Haziran’da “ev hapsi” kararıyla tahliyesine karar verilmiş, Cumhuriyet Başsavcılığınca karara itiraz edilmişti. İtirazı değerlendiren 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla ikametinde gözaltına alınan sanık 22 Haziran’da tutuklanmıştı.
4 Mart’ta görülen karar duruşmasında, sanığa “çocuğu kasten öldürme” ve “cinsel istismar” suçundan beraat, “konutta yağma” suçundan 10 yıl hapis cezası verilmiş, “hakaret” suçundan verilen 1800 lira para cezası ise ertelenmişti.