Dünyaya 750 gram gelen minik Batu anne sütüyle hayata tutunuyor

Dünyaya-750-gram-gelen-minik-Batu-anne-sütüyle-hayata-tutunuyor

Anne sütü bütün bebekler için en önemli besin kaynağı olarak görülürken, özellikle erken doğum ya da anne karnında yaşanan rahatsızlıklar nedeniyle vaktinden önce hayata başlayan minik bebekler için mucizevi bir ilaç olarak görülüyor.

Tedavileri nedeniyle bebeklerini hastanede bırakarak evlerine giden anneler, her gün hastaneye gelerek sütleriyle besledikleri yavrularıyla hem bağ kuruyor hem de tedavi süreçlerine destek oluyor.

Henüz 28 haftalık hamileyken yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 750 gram ağırlığında bebek doğuran Anne Gonca Girgin de her gün bebeğine sütünü taşıyor.

“Batu” ismini verdikleri minik bebek, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 14 Temmuz’dan bu yana takip ediliyor.

Anne Girgin, bebeğinin iyileşme sürecine katkı için minik Batu’yu sütüyle besliyor.

Minik Batu, annesinin sütünün de desteğiyle 3 haftalık tedavi sürecinde 940 grama ulaştı.

“Bebeğimle bizi birbirimize bağlayan tek unsur anne sütü”

Anne Gonca Girgin yaptığı açıklamada, riskli gebeliği nedeniyle hastanede tedavi gördüğü sırada doğuma alındığını anlattı.

Doğumun ardından yenidoğan yoğun bakım ünitesine alınan minik oğluyla kendisini birbirine bağlayan en önemli unsurun anne sütü olduğunu ifade eden Girgin, “Önceden karnımdayken evet kordon vasıtasıyla onu besleyebiliyordum ama şimdi onun için elimden gelen tek şey o. Onun iyileşmesi için, bağırsaklarının daha iyi çalışması için, doğal antibiyotikleri alabilmesi için benim sunabileceğim mucizevi bir iksir Allah tarafından.” diye konuştu.

Girgin, bebeğinin bir an önce taburcu olmasını umduklarını belirterek, “Ben de var gücümle ilk günden beridir o sütü ona yaratmak için elimden geleni yapıyorum. Keza başarılı oldum da sonunda. Her gün ona sağıp getiriyorum. Tabii onun şu an çok küçük bir kısmını kullanabiliyor. Ben de geri kalan kısmını dolapta biriktiriyorum. Umarım taburcu olup eve geldiğinde onların hepsini tüketecek, buna da inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

“Batu’yu gördükten sonra sütümde artış oldu”

Anne sütünü mucizevi bir besin kaynağı olarak nitelendiren Girgin, “Ben Batu’ya dokunana kadar, Batu’yu görene kadar sütüm çok az geldi. Onu burada gördükten sonra süt hemşireliği yapan personel arkadaşlarımız anne sütünde inanılmaz bir şekilde artış gözlemledi. Zaten o bizi birbirimize bağlayan tek şey.” dedi.

Girgin, “Anne sütünün onu iyileştireceğine inanıyorum. Tek şey, ‘gelmiyor’ diye sabırsızlığa düşüp onu sağmaktan vazgeçmemek, inanmak ve sabretmek gerekiyor.” diye konuştu.

“Asil” bebek de anne sütünün desteğiyle iyileşti

Aynı hastanede henüz 37 haftalıkken 20 Temmuz’da dünyaya gelen “Asil” isimli bebek de 2 haftalık tedavi sürecini anne sütünün desteğiyle tamamlayarak ailesine kavuştu.

Anne Efil Karataş, yenidoğan yoğum bakımında tedavi gören bebeğini her gün sütünü götürerek besledi.

Bu süreçte kendisini ayakta tutan tek unsurun bebeğine anne sütü götürebilmek olduğunu aktaran Karataş, şunları söyledi:

“Benim için inanılmaz bir motivasyondu. Onun için bir şey yapabilmek, o şekilde bir bağ kurmaya çalışmak. Daha sonra çok şükür ilk önce entübeden çıkartıldı. Tek tek tüpleri de çıktı. Bunların hepsine her geçen gün tek tek şahit olmak mükemmel bir şey. Emzirmeye başladığımda o ilk yudumu ve gözlerimin içine bakışı bambaşka. Bir anda süt sağıyorsunuz bir bağ kurmaya çalışıyorsunuz. Sütünüzü götürüyorsunuz ama daha sonrasında kucağınızda ve o eylemi kendiniz gerçekleştiriyor olabilmeniz mükemmel.”

“Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır”

Hastanenin Yenidoğan Klinik Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Güner Karatekin, anne sütünün bebeklerin sağlığındaki önemine dikkati çekerek, “Anne sütü bir mucizedir, anne sütü bir ilaçtır. Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır.” dedi.

Hastanede tedavi altına alınan bebeklere ilk günden itibaren mutlaka az da olsa anne sütü verdiklerini belirten Karatekin, sütün içerisindeki immünglobulinler sayesinde bebeklerin bağışıklıklarının desteklendiğini bildirdi.

Prof. Dr. Karatekin, anne sütünün enfeksiyon ve alerjiler gibi yenidoğan döneminde bebeklerde gelişebilecek birçok olumsuz durumun atlatılmasında temel unsur olduğunu kaydetti.

Anne sütü ile kurulan duygusal bağı hiçbir şeyin sağlayamayacağını ifade eden Karatekin, “Çok ilginç, doğar doğmaz anne karnına koyun bebeği kokunun olduğu tarafa doğru başı gidiyor, bu içgüdüsel olarak oluyor. Hayatta kalmak için sütün nerede olduğunu, nereye gideceğini bebek biliyor. “ifadelerini kullandı.

Exit mobile version