İngiltere merkezli Nature Climate Change Dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, araştırmacılar, küresel ısınmayla bağlantılı olabilecek olaylara ilişkin 100 binden fazla çalışmayı analiz etti.
Analizi fosil yakıt kullanımı ve diğer karbon emisyonu kaynaklarının neden olduğu sıcaklık ve yağış değişimleri veri seti ile eşleştiren araştırmacılar, aşırı uçlarda cereyan eden olaylarla insan faaliyetleri arasında sağlam bir bağlantı kurdu.
Mahsul kıtlığı, seller, ısı dalgaları gibi olaylara odaklanan kombine araştırmalar sonucunda küresel ısınmanın dünyadaki kara alanının yüzde 80’ini etkilediği sonucuna varıldı.
Raporun yazarlarından, Almanya’daki Mercator Araştırma Enstitüsünde Küresel Ortak Kaynaklar ve İklim Değişikliği araştırmacısı Max Callaghan’ın “İklim değişikliğinin toplumlarımızı ve ekosistemlerimizi nasıl etkilediğini belgeleyen devasa bir kanıt tabanımız var.” sözlerine yer verildi.
Callaghan ayrıca, ABD’den Güney Sudan’a kadar iklim değişikliğinin dünyanın hemen her yerinde görünür ve fark edilir olduğunu kaydetti.
Çalışmanın 31 Ekim-12 Kasım’da İskoçya’nın Glasgow kentinde devlet liderleri, kamu ve özel sektör temsilcilerinin üst düzey katılımıyla gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 26. Taraflar Konferansı (COP26) öncesinde yayınlanması dikkati çekti.
COP26, 2015’te imzalanan ve sera gazlarını azaltılmak, yenilenebilir enerji üretimine hız vermek, küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin “oldukça altına” indirmek, hatta 1,5 santigrat derece ile sınırlamak ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmeleri için yoksul ülkelere maddi yardım sağlamak gibi hedefler koyan Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana alınan yolun değerlendirileceği ilk zirve olacak.
Yorumlar kapalı.