Kelibişler Mahallesi yakınlarında yapılan kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında devam ediyor.
Höyükte, Ön Sümerler dönemine ait olduğu tespit edilen tarihi yapılar ile 7 bin 500 yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen yerleşim yerine ulaşıldı.
Doç. Dr. Halil Tekin, AA muhabirine, bu yılki kazılarda Sümerler Uygarlığı’nın öncü grubu olan Ön Sümerler Topluluğu’na ait önemli yapılara rastladıklarını dile getirdi.
Kazılara başladıkları günden itibaren Ön Sümerler topluluğunun Anadolu’da yaşadığını savunduklarını hatırlatan Tekin, gün yüzüne çıkan objelerin de düşüncelerini desteklediğini kaydetti.
Bu yılki çalışmalar sırasında kazı alanındaki son köy yerleşiminin 20 metrekarelik alanı ortaya çıkardıklarını ve 3 metre çapında siloya ulaştıklarını aktaran Tekin, bu yapıların da köyün sadece bir bölümüne ait olduğunu düşündüklerini vurguladı.
Detaylarının devam eden kazılarda ortaya çıkacağını dile getiren Tekin, şunları belirtti:
“Burası Ön Sümerler olarak tanımladığımız, günümüzden 7 bin 500 yıl öncesine ait somut bir yerleşim yeri. Biz Ön Sümerler’in belki bir kolunun, belki batı kolunun burada yaşadığını, yerleşik bir hayat sürdüklerini kanıtlamış durumdayız.”
Doç. Dr. Tekin, kazı çalışmalarındaki buluntuların kendilerini heyecanlandırdığını belirterek, gelecek yılki kazı çalışmalarında ilk köy yerleşimini kazmak istediklerini belirtti.
Höyüğün çok geniş bir yerleşim yeri olduğunu belirten Tekin, “Domuztepe’de çok büyük ve geniş bir yerleşimden bahsediyoruz. 22 hektar gibi devasa büyüklükte. Sadece Türkiye veya yakın coğrafyamızda değil, dünyada bu dönem için bu kadar geniş bir yerleşim yeri şu ana kadar kayıtlara geçmiş değil. Bu muazzam bir potansiyeli barındırdığını gösteriyor.” diye konuştu.
Tekin, kazılar sırasında bazı eserlerin daha bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“2021 kazılarının bizim için hiç kuşkusuz en değerli tarafı, yerleşimin terk edildiği son anı tespit ettik. Yani burası günümüzden 7 bin 500 yıl önce terk edilmiş. Terk edilirken bırakılan çanak, çömlek ise bizim Mezopotamya’nın güneyinde gördüğümüz çanak çömleğin aynısı. Buradaki yaşam biçimine baktığımızda oldukça basit ve yalın bir şey görünüyor. Bir silomuz var, yavaş yavaş onu açıyoruz. Ayrıca işlik diyebileceğimiz besin üretimiyle ilgili olarak taş havanlar, havan evleri ve onlardan da elde edilen çok küçük öğütme taşları buluyoruz. Volkanik cam aletler de karşımıza çıkıyor.”
Yorumlar kapalı.