CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM’nde görüşülen Türkiye Çevre Ajansının Kurulmasına Dair Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, çevre denince gözlerde liralar uçuştuğunu söyledi.
6 POŞET 1 KURU EKMEK
Sözcü’den Kemal Atlan’ın haberine göre, dünyada poşet kullanımının azaltılması için başarılı uygulamaları Ruanda örneğini vererek anlatan Süllü, “Afrika’nın pek çok ülkesinde 2008 yılından beri ülkeye tek bir naylon poşet bile sokulmuyor. Dünyada her tür plastik, kullanımını, meyve suları üzerindeki pipetleri bile yasaklayan ülkeler var. Naylon poşet kullanımının azaltılması için, ülkemizdeki gibi paralı poşet uygulaması yapan ülkeler ise plastik kullanımının azaltılması yönünde, biyolojik olarak parçalanabilir seçenekler, naylon poşet üreticilerinin tezgâhlarının dönüşümü; pamuklu bez ve kâğıt üzerindeki vergilerin kaldırılması, gibi çalışmaları beraberinde yürütüyorlar” dedi.
Süllü, Türkiye’de ise poşet kullanımın azaltılması yükünün, sadece vatandaşın sırtına yüklenmesini eleştirerek AKP’li vekilin, midesine kuru ekmek girdiği için, tok dediği vatandaşın cebinden, ödediği her 6 poşet için 1 kuru ekmek parasının eksildiğini, 2019 yılında, vatandaşın cebinden çıkan 266 milyon liranın devletin, 92 milyon liranın marketlerin kasasına girdiğini söyledi.
TEKLİF ÇEVREYİ KORUMAYA YÖNELİK DEĞİL
AKP’nin çevre ile ilgili getirdikleri yasa tekliflerinin çevreyi korumaya yönelik olmadığına, gelir sağlamaya dönük olduğuna dikkat çeken Milletvekili Jale Nur Süllü, “Paralı poşet uygulaması gibi, şimdi de atık depozito yönetimi için, Çevre Ajansı ile kasaya gelsin paralar. Donald Duck çizgi filmindeki Varyemez Amca’nın gözünde nasıl dolar işaretleri beliriyorsa, çevre deyince gözlerde liralar uçuşuyor” diyerek iktidarın çevre politikalarını eleştirdi.
ÇEVREYİ SÜREKLİ GELİR GETİRİCİ GÖREN ANLAYIŞA KARŞIYIZ
Çevreye zarar veren atıkların azaltılmasına, geri dönüşümün sağlanmasına karşı olmadıklarını belirten Süllü, CHP, çevreyi sürekli gelir getirici gören anlayışa karşı olduklarını söyledi. “Çöp ithalatı, bakanlıkların imar planları ile çevre talanı, bilimsel gerçeklere karşın, Kanal İstanbul konusundaki inat, hepsi paranın çevreye tercih edildiğinin birer göstergesi.
Rant uğruna ülkenin her yerinden, her gün, çevre talanları ile ilgili haberler geliyor.” diyen Süllü, üstelik bu çevre talanlarının kamu ihaleleri aracılığıyla olduğunu söyleyerek Eskişehir’deki, yeni kömür madeni ihaleleri ile Alpu Termik Santral’in yeniden gündeme gelme endişesi, Kaymaz siyanür havuzu ve Beylikova, Sivrihisar, Mihalıççık’ı kapsayan maden aramalarının çevre için yarattığı tehditleri anlattı.
Süllü, konuşmasını şöyle tamamladı;
“Maskelerle zor nefes aldığımız küresel salgında, gözle göremediğimiz bir virüs, bize doğanın önemini anlatamadı mı? Depremler, artan kanser vakalarıyla çevre, bize ders vermeyi sürdürüyor. Ancak, para, para, para diyerek çevre talanı sürüyor. Yeni bir yıla girmeye hazırlanırken, çevre talanlarına son verilmesi, çıkaracağımız yasalarda çevre bilincinin, ön planda tutulması çağrısında bulunuyor, çevresel tehditler yaşamayacağımız bir yıl olmasını diliyorum.”
Yorumlar kapalı.