Erdoğan, Başkanlık Sarayı’nda, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Zeljko Komşiç ve Konsey Üyeleri Şefik Caferoviç ve Milorad Dodik ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Konsey’i bu yıl önce 16 Mart’ta Ankara’da resmi ziyaret vesilesiyle, daha sonra 17-20 Haziran’da Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi ile Antalya Diplomasi Forumu münasebetiyle misafir ettiklerini anımsattı.
Bu ziyaretin de yıl içindeki üçüncü görüşmeyi teşkil ettiğini aktaran Erdoğan, temaslardaki bu sıklığın ilişkilere ve yakın diyalog içinde bulunmaya verdikleri kıymetin somut göstergesi olduğunu belirtti.
Bosna Hersek’in Türk milletinin gönlünde apayrı bir yerinin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda karşı karşıya kalınan yangın ve sel felaketlerinde Bosna Hersek’ten gelen dayanışma mesajlarının Türk milletinin bu sevgisinin karşılıksız olmadığının göstergesi olduğunu söyledi.
Dayanışma mesajları için Konsey Başkanı ve üyelerin şahsında tüm Bosnalılara teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleriyle az önce tamamladığımız görüşmede, iş birliğimizi daha da geliştirmek, bu vesileyle geleceğe yönelik neler yapabileceğimizi konuşma fırsatını bulduk. Tabii gerek ikili gerek bölgesel gerekse küresel olarak ne gibi adımlar atabiliriz, bunları görüşme imkanını yakaladık. Bölgede hem siyasi hem ekonomik hem de beşeri bağları kuvvetlendirecek bu barış projesinin icrasında daha da süratlenmemiz gerektiği hususunda mutabık kaldık. Devlet Başkanlığı Konseyinin mayıs 2019’da Ankara’yı resmi ziyareti sırasında imzaladığımız güncellenmiş Serbest Ticaret Anlaşması 1 Ağustos 2021 itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Bu gelişme, gerek ticaretimizin gerek Bosna Hersek’teki yatırımlarımızın artmasına katkı sağlayacaktır. Sanayi, turizm, eğitim, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki iş birliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Kültürel ve beşeri alanlardaki sağlam bağlarımızı da güçlendirmeye önem veriyoruz.”
1 milyar avroluk ticaret hedefi
Erdoğan, görüşmede Balkanlardaki güncel gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunduklarını dile getirdi.
“Bölgede halkların yararına olacak şekilde ekonomik kalkınmanın ve refahın artırılmasına yönelik adımların atılmaya devam edilmesi, hele hele 1 milyar avroluk hedefi yakalamamız gerçekten çok büyük bir önemi haizdir.” diyen Erdoğan, Bosna Hersek’in Avrupa-Atlantik kurumlarıyla entegrasyonuna desteklerini teyit ettiklerini aktardı.
Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve egemenliğinin bölge barışının anahtarı olduğunu vurgulayan Erdoğan, bölgesel istikrarın muhafazası yönünde birlikte çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.
Türk askerinin Afganistan’dan tahliyesi tamamlandı
Görüşmede gerek ikili gerek bölgesel gerek küresel konuları görüştüklerini, bu çerçevede Afganistan’ı da konuştuklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şurada çok kısa bir süre içinde maalesef Afganistan ile yeniden dünya ayrı bir yere kilitlenmiş vaziyette. Az önce aldığım bilgilerle Afganistan’daki ölü sayısı 170’i buldu. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor. Demek ki dünyada en güçlüyüm diyen ülkelerin, girdikleri yerlerden çıkarken çok daha hassas, çok daha dikkatli çıkmaları gerekirken ama bu çıkışlar öyle söylendiği gibi olmadı. Maalesef, terör örgütlerine bu ülkeleri teslim etmek suretiyle buralardan ayrılmak, bedeli ağır neticeler doğurmaktadır. Örneğin DEAŞ bunu üstleniyor. Peki DEAŞ’a karşı verdiğiniz bir mücadele var mı? Yok. Ama DEAŞ’a karşı en güçlü mücadeleyi Türkiye olarak biz verdik, veriyoruz. Lafla olmuyor bu işler. Onun için gereken neyse bunu yapmanız şart. Şu anda işte Taliban diyorlar. Tamam da ‘Taliban şu anda eski Taliban’ değil diyorsunuz. Mesele ne dediği değil, ne yaptığıdır. Şu anda da Taliban’ın Afganistan’da bundan sonraki süreçte ne yapacağı çok büyük önem arz etmektedir. Türkiye olarak şu an itibarıyla sivillerimizi ülkemize taşıdık. Şu anda teknik elemanlar olarak belli sayıda, az sayıda elemanımız orada bulunuyor ama bunun dışında biz Afganistan’dan bütün bu ekiplerimizi çekmiş bulunuyoruz.
Temennimiz odur ki barışın geleceğine her türlü desteği vereceğiz. 20 yıldır altyapısı ve üst yapısıyla Afganistan’da çok büyük emeklerimiz oldu ve bunlar şu ana kadar da devam etti. Bundan sonraki süreçte de gelişmeler bunların belirleyicisi olacaktır.”
Türkiye-Bosna Hersek ilişkileri
Bir soru üzerine, Türkiye ve Bosna Hersek arasında belirlenen hedef doğrultusunda ikili ticaret hacmini 1 milyar avroya çıkartmak için kararlı bir çalışmanın sürdürülmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Malum burada Hayat, Şişecam gibi önemli firmalar var. Bu firmaların burada bazı eksiklerinin giderilmesi gerekiyor. Şu anda sermaye artırımına gitmek suretiyle Ziraat Bankasının hem Bosna Hersek’e hem de buradan ticareti geliştirme gayreti içerisinde olanlara kredi temininde çok ciddi destekleri olacaktır. Ama öbür tarafta özellikle Bosna Hersek’in çok daha güçlü hale gelebilmesi noktasında aramızdaki yatırımların, bu askeri, siyasi, ticari ve kültürel olabilir, turizm noktasında, eğitim noktasında bu adımlar üzerinde durduk ve bunları da süratle geliştirmemizin gereğine inandığımızı söyledik. Temennim odur ki bu alanlarda da atacağımız adımlarla gerek yatırımda gerek istihdam da gerek üretimde gerekse ihracata Bosna Hersek çok ciddi adımlar atabilir, bunları da sağlayabiliriz.”
Afganistan’daki patlamaları terör örgütü DEAŞ’ın Horasan kolunun üstlendiğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, ortada terör örgütlerinin çatışmasının olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu terör örgütlerinin çatışmasından da Türkiye’nin karlı çıkması veya bir başka ülkenin karlı çıkması diye bir şey düşünülemez.” dedi.
Bütün meselenin Afganistan halkının huzurunu, bir an önce huzurlu bir yaşama geçmesini sağlamak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer Amerika’nın yapacağı bir şey varsa bunu sağlamaktır. Atacağı bir adım varsa bu alanda bir adım atmaktır ama Amerika, ‘Ben çekildiğim gidiyorum’ deyip çekilip gidiyor, ondan sonra ‘Ne derdiniz varsa görün’ diyor. Şu anda NATO ne yapacak, biz de bir NATO üyesiyiz, şu anda o noktada tabii görüşmelerimiz olacak. Ne gibi adımlar atacağız, onların da planlamalarını yapacağız ama bütün mesele bir sorumluluk alanımızdaki adımları attık ve bu gece itibarıyla de oradaki bütün elemanlarımızı çekiyoruz. Artık oralarda bizim asker veya sivil kimse kalmayacak. Sadece bir teknik heyet orada, az sayıda 20-30 kişilik, onlar kalacak. Bunun dışında kimse kalmayacak. Bu şekilde de oradan ayrılmış oluyoruz. Sonucu hayırlı olsun diyorum.”