Evli çiftlerin yaklaşık beşte biri, istemelerine rağmen çocuk sahibi olamadıkları için doktora başvuruyor. İnfertilite yani kısırlık problemine her iki cinsiyette de eşit oranda rastlanıyor ve tedaviler kişiye özel olarak planlanıyor. Çevresel koşulların da olumsuz etkilerine bağlı olarak önemi giderek artan erkek kısırlığı, günümüzde modern yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Hatta menide hiç sperm bulunmaması problemi ile karşı karşıya olan erkeklerin bile ‘kök sperm’ hücreleriyle babalık duygusunu yaşaması mümkün olabiliyor.
Atılacak ilk adım ‘sperm tetkiki’ yaptırmak
Çiftler bir yılın sonunda doğum kontrol yöntemi kullanmadıkları halde çocuk sahibi olamıyorlarsa kadınların bir jinekoloji uzmanına, erkeklerin de bir üroloji uzmanına başvurması önem taşımaktadır. İnfertilite her iki cinsiyet için de eşit oranda görülür. Ancak bazen her ikisinin de ortak olarak etkilendiği durumlar söz konusu olabilir. Bu nedenle yardımcı üreme teknikleri yönünden çiftlerin birlikte ele alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Erkekler için ilk olarak en basit olan sperm tetkiki yapılır. Hiç sperm çıkmadığı veya çok az olduğu durumlarda, öncelikle buna yönelik tedavilerin planlanması gerekir.
Kısırlığın nedenine uygun tedavi planlanmalı
Erkeklerde kısırlığın en sık görülen nedenlerinden biri “varikosel” denilen damar genişlemeleridir. Ancak her üç hastanın birinde iyi yapılan bir varikosel ameliyatı sonrası gebelik elde edilmesi mümkün olmaktadır. Varikosel dışındaki erkek kısırlığı nedenleri ise hormonal ve iltihabi bozukluklar, oksidatif stres denilen sperm DNA bozulması ile sonuçlanan etkenlerdir. Bunlar, güncel testler ile artık rahatlıkla tanı konulabilecek problemlerdir. Hava kirliliği ve elektromanyetik dalgaların bu hasarları tetikleyebileceği düşünülür. Sperm normal olsa bile DNA hasarı nedeniyle gebelik elde edilemeyebilir. Ancak bu sorunlar ilaçlar ve beslenme ile tedavi edilebilir.
TESE yöntemiyle azospermiye çözüm
Şiddetli erkek kısırlığı olan ve menide hiç sperm bulunmaması durumu ‘azospermi’ olarak adlandırılmaktadır. Bazı kişilerde doğuştan da sperm olmayabilir. Erken yaşlarda, erkek çocuklarında testislerin 6 aya kadar yerine inmemesi ya da geç inmesinden kaynaklanan sperm bozukluklarıyla da karşılaşılabilir. Hiç sperm çıkmaması ve spermin sonradan bozulması durumları da günümüzde tedavi edilebilmektedir. Bazen kanal tıkanıklığı ya da hormonal bozukluklar nedeniyle azospermi olabilir. Bu tabloda da hasta başarıyla tedavi edilebilir. Bunlar dışında ise tüp bebek yöntemleri ile çocuk sahibi olmak mümkündür. Testis içindeki canlı spermler, TESE denilen yöntemle, ameliyat mikroskobu altında görülen uygun alandan alınarak çocuk sahibi olunabilir
Sperm hücresi yoksa bile çocuk sahibi olunabilir
Testislerden alınan dokularda sperm olmayan ancak kök sperm hücresinin bulunduğu vakalarda da hastaların çocuk sahibi olma potansiyelleri vardır. Son yıllarda gelişen teknolojiler sayesinde bu hücrelerin gelişimlerinin hangi aşamada durduğuna göre uygun tedavi yöntemi ile tüp bebek yapılması mümkündür. Vücudun diğer bölgelerindeki kök hücrelerden de sperm elde etme çalışmaları deneysel olarak devam etmektedir. Ancak henüz insanlar için onaylanmış olan çalışma bulunmamaktadır.
Uzman yardımı alın ve önerilere uyun
Çiftlerin bebek sahibi olmaya çalıştıkları dönemde; vakit kaybetmeden uzman yardımı almaları, umutsuzluğa kapılmayıp sabırlı olmaları ve tedavi planlamasına harfiyen uymaları önemlidir.
Bebek sahibi olmak için bu önerileri göz ardı etmeyin:
1- Sigaradan uzak durun.
2- Obezite hastalığınız varsa profesyonel yardım alarak kilo verin.
3- Stres kontrolünü sağlamaya çalışın. Eğer bunu başaramadığınızı düşünüyorsanız uzman yardımı almaktan çekinmeyin.
4- Akdeniz tipi beslenme tarzını benimseyin.
5- Antioksidan yönünden zengin ve taze gıdalar tüketin.
6- Fast food tüketmeyin, işlenmiş ve hazır gıdalardan uzak durun. Bu tür besinler erkeklerde hormon dengelerini olumsuz etkilediği için kısırlık riskinin artmasına yol açmaktadır.
7- Keçiboynuzu ve portakal suyu gibi vücuttan toksinleri uzaklaştırabilen besinleri tercih edin.
8- Halk arasında doğru bilinen yanlışlardan uzak durun, bilinçsiz uygulamalara başvurmak yerine mutlaka uzmana danışın.
9- Sağlık kontrollerinizi ve gerekli tetkikleri yaptırın.
Yorumlar kapalı.