CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun Rize’nin İkizdere ilçesine giderek taş ocağı yapılmasına karşı çıkan bölge halkına projeyi anlatırken söylediklerinin projenin ÇED dosyası ve Proje Tanıtım Dosyası ile çeliştiğini, projenin hayata geçebilmesi için projede gerçek olmayan bilgilere yer verildiğini söyledi.
Çevre Kanunu’na göre bu belgelerde yanlış ya da eksik bilgilere yer vermenin ‘resmi belgede sahtecilik’ suçuna yol açacağını hatırlatan Öztunç, Bakan Karaismailoğlu’nun İkizdere ziyareti ile ilgili “Devletin bakanı olarak açıklama yapacağınıza Cengiz Holding’in CEO’su gibi açıklamalarda bulundunuz. Gelen tepkiler üzerine apar topar kaçmak zorunda kaldınız. Üstelik açıklamalarınız da yanlıştı” dedi.
Bakan Karaismailoğlu’nun liman projesi dolgusuna uygun taş aramak için 10 farklı bölgede çalışma yapıldığı, tek uygun bölgenin ise İskencedere olduğu yönündeki iddialarına tepki göstereb Öztunç, “Eğer ÇED raporunda yazan doğruysa neden yalan söylüyorsunuz? Eğer dün söylediğiniz doğruysa bu ÇED raporu evrakta sahteciliğe girmiyor mu?” diye sordu.
Öztunç, tespit ettiği üç çelişkiyi şöyle sıraladı:
“- İyidere Lojistik Limanı’nın ÇED raporunda, yeni bir taş ocağı kurmayacağım, halihazırda çalışan başkalarına ait ocaklardan taş alacağım denilmiştir.
– Bakan Karaismailoğlu’nun verdiği bilgiler, Cevizlik Taş Ocağının Proje Tanıtım Dosyası ile uyuşmuyor. Bakan, her seferinde 10 farklı yerde inceleme yaptıklarını ve en uygun yerin İkizdere olduğunu söylüyor. Proje Tanıtım dosyası ise, ‘alternatif araştırması yapmadık’ diyor.
– Cengiz’in mühendisi bakanlığın yetkili personeli gözüküyor.”
Bakan Karaismailoğlu’nun açıklamaları ile proje belgelerini karşılaştıran CHP’li Öztunç şu tespitleri paylaştı:
“BAKAN RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK YAPMIŞTIR
Bakanlık İyidere Lojistik limanı projesinin ÇED raporunda açıkça, yeni bir taş ocağı işletmesi kurmayacağını, mevcuttaki ocaklardan taş alacağını yazmıştır. Şu anda Bakan ve AKP yetkilileri dolgu için en uygun taşın İkizdere’deki alanda olduğunu tespit ettiklerinden söz etmektedirler. Ancak bu uygunluğun İyidere’nin ÇED raporu sunulmadan önce tespit etmeleri gerekirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını açıkça aldatmış, resmi evrak sahteciliği suçu işlemiştir. Eğer ÇED raporuna yazsalardı, İkizdere’yi de ÇED raporuna dahil etmeleri gerekirdi. Bakanlık, birden fazla ÇED süreci işleterek, toplam kirliliği gizlemeye çalıştı.
RAPOR ÜZERİNDE İSPATLANMASI GEREKİRDİ
Bakan, her seferinde 10 farklı yerde inceleme yaptıklarını ve en uygun yerin İkizdere olduğunu söylüyor. Proje Tanıtım dosyası ise, alternatif araştırması yapmadık diyor. Doğru söyleyen Bakan ise, bu Resmi evrak sahteciliği suçunu işlediğinin ihbarıdır. Proje Tanıtım Dosyasında söylenseydi, diğer alternatif alanların neden uygun olmadığını da rapor üzerinde ispatlaması gerekirdi.
İHALENİN KİME VERİLECEĞİ PROJE HAZIRLANMADAN BELLİ
Güldere Bazalt Ocağı projesine ait proje tanıtım dosyasının “tesis/işletmede gürültü konusunda bilgi alınabilecek sorumlu personel iletişim bilgilerinde de Muhammetozgur.UZUN@cengiz.com.tr isimli posta hesabı verilmiştir. İsmi geçen Muhammet Özgür Uzun, Cengiz İnşaatta mühendislik yapmaktadır. Henüz ÇED kararı verilmemiş projenin, ihaleye çıkarılması Çevre Kanununun 10. Maddesi gereğince yasaktır. Ancak görüyoruz ki, Gürdere Taş Ocağının ihalesinin kime verileceği şimdiden bellidir. Bakanlık ve Cengiz İnşaat yetkilileri iştirak halinde ihale suçu işlemiştir.
8000 İŞ İMKANI PROJEDE YOK
Bakan ‘Rize limanı bittiğinde, 34 farklı sektörde 8 bin kişiye iş imkânı sağlayacak, inşallah bölge daha da değerlenecek’ diyor. İyidere’nin ÇED raporunun bir yerinde, proje faaliyete geçtikten sonra 250, başka bir yerinde ise 300 kişinin istihdam edileceğinden söz ediliyor. 300 Kişi istihdam edilse tam zamanlı, her biri 5 kişilik aileye baksa projeden 1500 kişi maaş yiyecek. Geriye kalan, Liman Rantını da AKP’nin yandaşları yiyecek.