Partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulunan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin ardından toplanmaya başlanan deprem vergilerinin anımsatarak, “Milletten deprem için toplanan paraların neden kentsel dönüşüme gitmediğinin, neden bu can kayıplarına mani olmak için kullanılmadığının hesabını biz kendisinden sormaya devam edeceğiz” dedi.
“YURTTAŞLARIMIZIN CANINI ALAN; ACIMASIZ RANT HIRSI”
Türkiye’nin deprem kuşağında bir ülke olduğuna dikkat çeken Öztrak, şunları söyledi;
*Bu gerçekle de maalesef sık sık yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Neden işler hep arama-kurtarma ekiplerimize kalıyor? Aslında bunun cevabını biliyoruz… Yurttaşlarımızın canını alan; tedbirsizlik, kuralsızlık, tamahkarlık ve acımasız rant hırsı…
*İmar kanunu ülkemizde imar mevzuatının aynası. 1985’ten bu yana yürürlükte olan bu yasa bugüne kadar tam 30 kez değiştirilmiş. Yapılan değişikliklerin 22’si ise son 18 yılda, Ak Parti iktidarında yapılmış.
“İMAR AFFINDAN YARARLANDIĞINI DUYUYORUZ”
“Bu dönemde imar affı çıkarmak artık vakay-ı adiyeden olmuş” ifadelerini kullanan Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü;
*En son 2018’de seçime gitmeden hemen önce Meclis’ten yine bir imar affı çıkarılmış. İmar affını çıkarırken de gerekçelerinden biri oldukça önemliydi. Bu aftan gelecek paralar, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde kullanılacaktı.
*Şimdi yıkılan bu binalardan bazılarının, çıkarılan imar affından da yaralandığını duyuyoruz. Bu durumda sormak gerekiyor: bu binalar neden dönüşüme tabi tutulmadı? Neden sağlamlaştırılmadı veya yıkılmadı? Burada eksik olan ne? Sistemde eksik olan ne? Hasarlı binanın tespitini kim yapıyor? Yıkıp, yeniden yapmanın finansmanı nasıl sağlanıyor? Bunların açıklığa kavuşturulması ve bir eksiklik varsa hızla giderilmesi gerekiyor.
“GEREKEN ADIMLARI ATMALIYIZ”
Elazığ’da meydana gelen depremin ardından CHP olarak pek çok öneride bulunduklarını belirten Öztrak, “‘Aktif fay hatları üzerinde yerleşime izin vermemeliyiz ya da ancak çok özel tedbirler alındıktan sonra vatandaşlarımızın buralarda yerleşmesine izin vermeliyiz’ demiştik. Bugün şimdi bunun eksikliğini hissediyoruz. Mevcut mevzuatta bir eksiklik varsa bunu telafi etmek için el birliğiyle çalışmalı, gereken adımları hızla atmalıyız” ifadelerini kullandı.
“5 YIL SEFERBERLİK İLAN EDELİM DEMİŞTİK”
“Bina envanterimizin depreme dayanıklılık durumunu tespit etmeliyiz” dediklerini de hatırlatan Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Türkiye’de şu an itibariyle 685 bin konutun riskli yapı olduğunu Cumhurbaşkanı’nın kendi programı söylüyor. Tüm bina stokunu hızla gözden geçirmek gerekiyor. ‘Başta İstanbul olmak üzere depremler için şimdiden kriz masası oluşturmalıyız’ dedik.
*‘Kriz senaryolarını yeniden gözden geçirmeliyiz. Toparlanma ve barınma alanlarını yeniden belirlemeliyiz. İletişim ve ulaşım altyapımızı depreme hazırlamalıyız’ dedik.
*‘Gelin aktif fay hatlarında ve hassas deprem bölgelerinde kentsel dönüşümü gerçekleştirmek üzere gelecek 5 yılı seferberlik yılı olarak ilan edelim’ dedik. ‘Bu projenin adını da Hayatta Kal Projesi koyalım’ demiştik.
“HANİ İMAR AFFINDAN TOPLANAN PARALAR BU İŞ İÇİN KULLANILACAKTI?”
Depremlerde vatandaşların hayatını kurtarmak için Meclis’e gönderilecek her yasa teklifini ve kaynakları bu iş için seferber edecek her türlü düzenlemeyi desteklediklerini vurgulayan Öztrak, “Bu iş için kaynak ve finansman mı yok? Aslında kağıt üstünde var. Hani imar affından toplanan paralar bu işler için kullanılacaktı? Toplanan paralar bu iş için kullanılmadığına göre nereye harcandı? Kimlerin cebine gitti?” sorularını sordu.
“HESABINI SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Deprem vergisi olarak yıllardır toplanan özel iletişim vergisini hatırlatan Öztrak, şu ifadeleri kullandı;
*2003 ile bu yılın Eylül ayı arasında toplanan özel iletişim vergisi tam tamına 35 milyar dolar. Az buz paralardan bahsetmiyoruz… Bu 35 milyar dolarla, milyonlarca konut depreme dayanıklı hale getirilebilirdi.
*Biz, ‘bu 35 milyar dolar nereye gitti?’ diye sorduğumuzda Saray, sinirlenip, ‘bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanım yok’ demişti. Ama ne kadar kızarlarsa kızsınlar, ne kadar sinirlenirlerse sinirlensinler; milletten deprem için toplanan paraların neden kentsel dönüşüme gitmediğinin, neden bu can kayıplarına mani olmak için kullanılmadığının hesabını biz kendisinden sormaya devam edeceğiz.
“DAHA BEBEKLER ENKAZ ALTINDAYKEN ŞARKI ÇALDIRIYOR”
“Bu tek adam vesayet rejimi Erdoğan’a yaramadı” ifadelerine yer veren Öztrak, şu ifadeleri kullandı;
*Milletten koptu. Depremmiş, ihtiyaçmış, bunları unuttu. Bu rejimde aslında her konuda kendisinin yetkili olduğunu tekrarlayıp duruyor. Dolayısıyla sorunları çözmek için de bizzat sorunun, deprem olduysa onun başında, durması gerekiyor.
*Ama o milletin sorunlarını bir kenara atmış, il il dolaşıp partisinin kongrelerinde nutuk atıyor. Şu hale bir bakın (elindeki fotoğrafı göstererek)… Saray’ın kibirlisi için her türlü tedbir alınmış.
*Sosyal mesafe uygulanmış. Parti yöneticileri için de öyle. Ama tribündeki vatandaşlar için hiçbir tedbir yok. Daha da kötüsü; milletin deprem acısı çok tazeyken, daha bebekler enkaz altındayken, kongrelere girerken şarkılar-türküler çaldırıyor.
“MİLLETİMİZ SANDIĞIN ÖNÜNE GELMESİNİ BEKLİYOR”
*Bunlar milletin örfünü, geleneklerini unuttular. Bu milletin geleneklerinde, komşusunda bir cenaze varsa bıraktık eğlenmeyi, müzik çalmayı; evde bir hafta televizyon bil açılmaz. Ama bunları unuttular.
*Varsa yoksa kendileri. Milli bayramlarımızın pandemi gerekçesiyle coşkuyla kutlanmasına izin vermeyen Saray’ın kibirli başı, iş kendi il kongrelerine gelince ne pandemi dinliyor ne de deprem acısı. Milletimiz bu riyakarlıkları görüyor, sandığın önüne gelmesini bekliyor, geldiğinde de gereğini yapacak; bunların alayını evlerine gönderecek.