Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Murat Emir, salgın hastalık süreçlerinde çok önemli rol üstlenmesine karşın kapatılan ve Kovid-19 salgınıyla yeniden gündeme gelen Hıfsısıhha Merkezinin açılması teklifinde bulundu.
Hıfzıssıhha tecrübesiyle kendi aşımızı kendimiz üretmeliyiz
Hıfzıssıhha Merkezi’nin kapatılmasının ardından Türkiye’nin aşıda dışa bağımlı hale geldiğini belirten CHP’li Emir, Hıfzıssıhha Merkezi’nin yeniden kurulması için TBMM’ye kanun teklifi sundu. Emir, “Gelişmiş ülkeler, aşı için milyarlarca dolar harcıyor ve Türkiye’de de aşı çalışmaları, geçmişte olduğu gibi üniversitelerle işbirliği içerisinde tek elden, güçlü bir finansal destek modeli ile yürütülmeli. Hıfzıssıhha tecrübesiyle kendi aşımızı kendimiz üretmeliyiz” dedi.
“Önemini bir kez daha anladık”
Kovid-19 salgınıyla birlikte aşı çalışmalarının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 1928 yılında kurulan, 2011 yılında da kapatılan Hıfzıssıhha Merkezi’nin geçmişte kuduz, çiçek, tifüs, boğmaca ve influenza gibi aşıları ürettiğini hatırlatarak, merkezin yeniden kurulması amacıyla TBMM’ye kanun teklifi sundu. Kanun teklifiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Emir, şunları söyledi:
“Tüm dünyaya yayılan ve ülkemizde de Mart ayından bu yana binlerce kişinin ölümüne sebep olan Kovid-19 pandemisi ile birlikte salgın hastalıklarla mücadelenin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bilim otoriteleri, bu tür salgınların önümüzdeki yıllarda da yaşanabileceği uyarılarında bulunuyor.”
“Hıfzıssıhha Merkezi modeli, en uygun modeldir”
“Söz konusu mücadelenin en önemli unsurunu ise aşı ile ilgili çalışmalar oluşturuyor.
Tüm dünyada gelişmiş ülkeler, aşı çalışmalarına yıllardır milyar dolarlar harcıyor. Türkiye’de aşı çalışmaları şu anda üniversiteler tarafından farklı farklı projelerle yürütülüyor. Bu tür bir çalışma şekli, hem zaman hem de kaynak israfına sebep olabiliyor. Aşı çalışmaları, geçmişte olduğu gibi yine, tek elden devletin de büyük katkı sunduğu güçlü bir finans modeliyle yürütülmelidir. Bu tür bir çalışma şekli için de geçmişte uygulanan Hıfzıssıhha Merkezi modeli, en uygun modeldir. Merkezin yeniden faaliyete geçmesiyle birlikte özellikle aşı çalışmalarında daha hızlı ve güvenilir sonuçlar alınacaktır.”
“Enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele etmeli”
Emir’in TBMM’ye sunduğu kanun teklifinde Hıfzıssıhha Merkezi’nin kapatılmasını öngören 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması öngörülüyor. Teklife göre Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı adıyla yeniden kurulması öngörülen merkez, halk sağlığının korunmasına ilişkin araştırmalar yaparken enfeksiyon hastalıklarıyla mücadelede temel laboratuvar hizmetlerini yürütecek. Aşı üzerine çalışmalar yapacak olan merkez, bu süreçte üniversitelerle işbirliği de yapacak. Kanun teklifi kapsamında Sağlık Bakanlığı, gerekli gördüğü illerde Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığına bağlı şubeler açabilecek.