CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan 27 maddelik “Asgari Ücret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklifle şunlar öngörüldü:
“Asgari ücretin sadece işçi için değil işçi ve ailesinin geçimini sağlayacak bir ücret olarak tanımlanması,
-2021 Ocak ayından geçerli olacak asgari ücret net olarak aylık 3 bin 100 TL olarak belirlenmesi,
-Asgari ücretin yıllık olarak arttırılması,
-Asgari ücret artışlarının pazarlıkla değil, TÜİK tarafından işçi ve ailesi için hazırlanan ‘Ücretliler Geçim Endeksi’ ve ‘Asgari geçim ücreti miktarı’ çerçevesinde belirlenerek milli gelir artışlarının da dikkate alınması,
-Asgari ücret tespit komisyonunun daha demokratik hale getirilmesi,
-Asgari ücretin yıllık miktarı kadar olan tutarın ücretli çalışanların ödediği gelir vergisinden muaf tutulması,
-Asgari ücret için vergi ödenmediğinden asgari geçim indiriminin kaldırılması,
-Ücretliler için gelir vergisi matrah dilimlerinin yeniden belirlenmesi.
“SİGORTALI İŞÇİLERİN YÜZDE 51.86’SINI OLUŞTURUYOR”
Türkiye’de asgari ücret ile çalışan sayısının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilen teklifin gerekçesinde, “SGK 2019 İstatistik Yıllığı’na göre asgari ücretle çalışan işçi sayısı 7 milyon 423 bin 402 kişidir ve sigortalı işçilerin yüzde 51.86’sını oluşturmaktadır. Bu rakamlara kayıt dışı ekonomide çalışan işçiler dahil değildir. Kayıt dışı istihdam oranı TÜİK Eylül 2020 verilerine göre yüzde 32.2’dür. Bu nedenle asgari ücretle çalışan işçi sayısının 10 milyona yakın olduğunu söylemek de mümkündür. Bu çerçevede yaklaşık 10 milyon çalışanı ilgilendiren asgari ücretin belirlenmesi süreci ne yazık ki uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’da tanımlanan çalışma hakkına aykırı olduğu gibi hakkaniyetli ve adaletli de değildir” denildi.
“ASGARİ ÜCRET, GEÇİM ÜCRETİ OLMAKTAN ÇOK UZAK”
Gerekçede, “Asgari ücret ülkemizde geçimlik ücret olmaktan çıkmıştır. 2 bin 943 TL brüt asgari ücretten net 2 bin 324 TL ele geçmektedir ve asgari ücret 4 kişilik bir ailenin sadece asgari gıda ihtiyacını bile karşılamaktan uzaklaşmıştır. Türk-İş Konfederasyonu’nun verilerine göre açlık sınırı Kasım 2020 ayı itibariyle 2 bin 516 TL iken yoksulluk sınırı 8 bin 197 TL’dir. Bu çerçevede bu ücretin en azından geçimlik ücret seviyesine çıkarılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ İLE SATIN ALMA GÜCÜ DÜŞTÜ”
Teklifin gerekçesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de eleştirilerek, “Bu sistemin yarattığı ekonomik tahribat nedeniyle çalışanlar yoksullaşmış, ücretlilerin satın alma gücü düşmüştür. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun oluşumu ve yapısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı teşkilatı bünyesine alınmıştır. Komisyonun yapısını Cumhurbaşkanı tek başına belirleyebilecek hale getirilmiştir” denildi.
Yorumlar kapalı.