Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi’ndeki kazı çalışmaları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında devam ediyor.
Çorak Yerler’deki kazı çalışmalarından bugüne kadar 8,5-9 milyon yıllık geçmişe giden pek çok türe ait fosil bulundu. Bu yıl bulunan en önemli fosilleri ise fillerin atasına ait uyluk kemiği ile defans dişi oluşturuyor.
Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, AA muhabirine, geçen sezon salgın nedeniyle kazı çalışmaları yapamadıklarını, sadece laboratuvar çalışması yaptıklarını söyledi.
Bu yılki kazı sezonunda alanı açtıkları andan itibaren fosillere ulaştıklarını belirten Sevim Erol, “Bu sene yapılan kazıda 104 numaralı fosil elde edildi. Bunların içinde geçen yıllarda çıkan atların atalarına ait fosillerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Bu sene ayrıca önceki yıllarda çok fazla bulunmayan geyiklere ait boynuz ve kafatası ile fillerin atalarına, özellikle iri formlara ait bir defans üst çene dişi ile bir de bütün bir uyluk kemiği bulduk.” dedi.
“İri fosilleri genellikle alçı ceket uygulayarak çıkarmaktayız”
Bulunan fosillerin çıkarılması için çok dikkatli ve hassas çalışmalar yapıldığını anlatan Sevim Erol, şöyle devam etti:
“Bulunan fosillerin hemen hepsi günümüzden 8-9 milyon yıl öncesinde yaşamış hayvanlara ait fosil örnekleridir. Fosiller, organik materyaller olmalarından dolayı korunmaları oldukça zordur. Ayrıca fosilleri açığa çıkarırken zarar vermeden ve kırmadan çıkarmak çok zahmetlidir. Çok dikkatli olmak gereklidir. Çıkarmadan önce bir kere üstleri tamamen açılır. Gün ışığına çıkarılan fosillere bazı işlemler uygulanmaz ise parçalanıp dağılacaktır. Bu nedenle uzman antropologların bu fosilleri çıkarmaları gerekmektedir. Bu işlemler fosilleşmenin ne yöne doğru olduğu ve nasıl fosilleştiği gibi tafonomik açıdan önemli bilgilerin elde edilmesi için uygulanmaktadır. İri fosilleri genellikle alçı ceket uygulayarak çıkarmaktayız.”
Bu yıl yapılan kazı çalışmalarında ekip arkadaşlarının özverili bir şekilde çalışarak fosilleri elde ettiklerine vurgu yapan Sevim Erol, “Bu seneye kadar yapılan çalışmalarda özellikle filgillere yani hortumlulara ait fosil kalıntıları arasında bu kadar bütün ve sağlam olarak çıkan uyluk kemiği ve defans dişi bulunmamıştı. Bu yıl ilk kez bu iri parçaları ele geçirmiş olduk. Bu da lokalitede tepenin altına girdikçe daha iri formlarla karşılaşacağımızın bir göstergesi olmalıdır. Yani bu bölge daha çok farklı türlere ait fosil buluntusu barındırıyor diyebiliriz.” ifadesini kullandı.