Karaağaç köyünde yaşayan emekli Alpaslan ile ev hanımı Gülbeyaz Çınar çiftinin 4 çocuğundan 17 yaşındaki Emine ve 14 yaşındaki Zeynep’e, küçük yaşlarda cam kemik hastalığı teşhisi konuldu.
Kızlarının her şeyiyle ilgilenen çift, el ve ayak kemikleri sürekli kırılsa da Emine ile Zeynep’in meslek sahibi olup kendi ayaklarının üzerinde durması için ellerinden geleni yapıyor.
Ağırlıkları 22 ile 18 kilogram olan kız kardeşler ise akülü araçlarıyla gittikleri Battal Aygün Anadolu Lisesinde eğitimlerini sürdürüyor.
Kemikleri en küçük darbede kırıldığı için genellikle dışarıya çıkmayan kardeşler, aynı zamanda birbirlerinin de en iyi dostu…
Zamanlarının çoğunu bir arada geçiren kız kardeşler, birbirlerinden aldıkları güçle hastalıkla mücadele ediyor.
“Kızlarımın bir tarafı kırılacak diye korkuyoruz”
Baba Alpaslan Çınar, kızlarının hastalığa bağlı olarak düşmeler sonucu ayak ve el kemiklerinde kırıklar olunca çok üzüldüklerini söyledi.
Kızlarının zamanla yürümekte de güçlük yaşadığını aktaran Çınar, şöyle konuştu:
“Emine’ye 3 yaşında, Zeynep’e ise doğduktan bir süre sonra cam kemik tanısı konuldu. Hastalıkla çok mücadele ettik. Ailece kızlarımız için elimizden geleni yapıyoruz. Kızlarımın bir tarafı kırılacak diye korkuyoruz. Onlar da hareket etmemeye çalışıyor. Kırık acısı çok zor geliyor. Ayakları, elleri sürekli alçıya alınıyor ve ameliyat oluyorlar. Yine, bir tarafları kırılır diye hareket etmeye korkuyorlar. Şimdi eğitimlerini sürdürüyorlar. Okulda da öğretmenleri ve arkadaşları kızlarıma destek oluyor. Hepsinden Allah razı olsun”
Biri tercüman, diğeri avukat olmak istiyor
Emine Çınar da çok dikkat etmesine rağmen bugüne kadar düşmeye bağlı olarak birçok kez kolu ve ayaklarında kırıklar oluştuğunu dile getirdi.
Kardeşinin kemikleri kırıldığında ve ağrısı olduğunda da çok üzüldüğünü anlatan Çınar, şöyle konuştu:
“Akülü aracım olmasına rağmen ben evden dışarı çıkmayı çok sevmiyorum. Hastalığımızdan dolayı çok dikkatli olmamız gerekiyor. Sürekli ders çalışıyorum. Arkadaşlarım da okulda bana yardımcı oluyor. Derslerimde de en çok İngilizceyi seviyorum ve hayalim mütercim tercüman olmak. Bu yıl gireceğim üniversite sınavında hedefim mütercim tercümanlık bölümünü kazanmak.”
Zeynep Çınar da akülü aracıyla dışarda gezmeyi çok sevdiğini ancak bir tarafı kırılacak diye çok korktuğunu belirterek, “Ayağım kırılmasın diye çok hareket etmemeye çalışıyorum. Bizim en büyük destekçimiz ailemiz ve birbirimiz oluyoruz. Genelde evde, ablamla ders çalışıyoruz. Sürekli beraberiz. Benim hayalim de adaleti savunan avukat olmak istiyorum.” ifadesini kullandı.
Çınar, hiç tatile gitmediklerini Antalya’daki havuzlu otelleri çok merak ettiğini sözlerine ekledi.
Yorumlar kapalı.