Çevreci ve Yerel Besiciler Derneği Başkanı Todor Georgiev, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, deneyimini çobanlık mesleğini küçümsemeyen yeni nesillere aktarmak istediğini söyledi.
Yaz döneminde süren kurslara katılanların hepsinin başarı ile eğitimini tamamladıklarına ve çobanlık mesleğine sevgiyle sarıldıklarına işaret eden Georgiev, “Bu akademide geleceğin çobanının vizyonunu oluşturmaya çalışıyoruz. Bir tarım ülkesi olan Bulgaristan’da halkın yüzde 60-70’i zaten kuşaklar öncesi yaşamış çobanların torunlarıdır” dedi.
Georgiev, Bulgaristan’da 100 yıl öncesine kadar çobanlığın iyi gelir sağlayan, en prestijli uğraş ve mesleklerden biri olduğunu anımsatarak, “Bir iş danışmanı olarak böyle bir eğitimin nitelikli olarak verilmesinin yararlı olacağını düşündüm. Biz 10 yıl sonrasının iyi gelir sahibi çobanının yetiştirilmesine doğru giden kapsamlı bir projenin ilk adımlarını atıyoruz” diye konuştu.
“ÇOBAN DEYİP GEÇMEYİN”
Toplumun kafasında “çoban” denilince sürünün arkasında bağıran, neredeyse başıboş gezen insanların imajının canlandığını belirten Georgiev, “Çoban deyip geçmeyin. Neredeyse hakaret olarak kullanılan bu sözün arkasında aslında çok geniş bilgi sahibi profesyonel bir kişi yer alıyor” ifadesini kullandı.
Georgiev, bir çobanın aynı zamanda çevreci, veteriner, inşaatçı, bitki ve besin uzmanı ve meteorolog olması gerektiğini, ilk öğrenci grubunda da bilgisayar uzmanları, başarılı inşaat şirketlerinin sahipleri, sağlık personeli ve prestijli birçok mesleğin temsilcilerinin yer aldığını dile getirdi.
Eğitimin başında süt sağmak ve basit aletlerle koyun ağılı yapımının öğretildiğini anlatan Georgiev, kışın düzenlenecek ikinci dönemin çok daha zor olacağını aktardı.
Georgiev, Pirin Dağı’nın 2 bin metre yüksekliğinde yokuşlarında kurulan ağıllarda çalışmanın zor olduğunun altını çizerek, “Dağda kurtlar ve ayılar da var, iklim serttir. Bu koşullarda görülecek eğitim unutulmaz bir deneyim sayılır” diye konuştu.