Son yerel seçimlerde büyük yenilgiye uğrayan iktidar, muhalefete kaptırdığı belediyeleri çalışamaz hale getirmek için her türlü yola başvuruyor. Muhalif belediyelerin halktan toplanacak bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için açtığı banka hesaplarının bloke edilmesi ile halka maske ve ekmek dağıtılmasın engellemesi bunun örneklerinden sadece birkaçı. CHP’li belediyelerin icraatları yasaklanıyor, kredi almalarını engelleniyor, projelerine ise uzun süreler geçse de bir türlü onay çıkmıyor. Amaçlananın ise muhalif belediyelere ‘başarısız’ yaftası vurmak olduğu anlaşılıyor.
Hükümetin engelleriyle karşılaşan belediyelerden biri de Samsun Atakum Belediyesi. Geçen günlerde AKP döneminden kalma borç nedeniyle haciz gelen belediye, iktidarın birçok engellemesiyle karşı karşıya.
NEDENİ AKP’NİN BORCU
BirGün’den Deniz Güngör’e konuşan CHP’li Atakum İlçesi’nin Belediye Başkanı Cemil Deveci, AKP döneminde belediyeye borç veren İller Bankası’nın kendilerine borç vermediğine dikkat çekti. CHP’li Başkan, birçok muhalif belediyenin aynı sorundan mustarip olduğunu ifade etti.
Başkan seçildikten kısa bir süre sonra belediyenin şirketi ile hesaplarına haciz konduğunu hatırlatan Deveci, şöyle konuştu: “Belediyenin hesaplarındaki haczi o dönem kaldırdık. Şirketlerdeki haczi kaldıramadık çünkü şirketin yüksek miktarda borcu var. Şirket ile ilgili bir yığın inceleme yaptırdım, bir yığın usulsüzlük ve yolsuzluk ile karşılaştık. Bu konuda dosyalar hazırlattım ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdim ancak kapağı açılmadan bekliyor.”
Belediyenin hesaplarına gelen son haczin de kaldırıldığını aktaran Deveci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belediyenin hesaplarına devamlı haciz konuyor. Normalde konulmaması lazım çünkü bu hem icra hem belediye hem de bankalar kanununda yasak.”
BU TAVIR KAYBETTİRİYOR
Deveci, siyasiler ile bürokratların arasındaki çekişmelerin kentin gelişimini engellediği görüşünde. CHP’li Başkan, “Ben bu çekişmelerin önüne geçmeye çalışıyorum” dedi ve ekledi: “Buna rağmen bir engelleme var mı, var. İktidar partisi, ‘Muhalefetin belediyelerine göz açtırmayın’ diyor. Onlar da söyleneni yerine getiriyorlar. Mesela bir belediyeye, ‘Şu arsa senin git sat borcunu öde’ diyorlar, bize gelince elimizden alıyorlar. Bu engelleyici siyaset anlayışı ne Türkiye’ye ne de kendilerine bir şey kazandırmıyor. Onlar her ay kamuoyu araştırması yapıyor ve sonuçları benden daha net görüyorlar. Bu yüzden bu yol, yol değil. Benden önceki AKP’li Belediye Başkanı İshak Taşçı’ya 150 milyon liranın üzerinde borç veren İller Bankası, benim telefonuma çıkmıyorsa, burada bir sorun var demektir. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki belediyelerin sesi her taraftan duyulduğu için, bizim burada çektiğimiz çok görülmüyor.”
VAZGEÇMİYORUZ
“Her şeye rağmen vazgeçmiyoruz” diyen Cemil Deveci, sözlerini şöyle noktaladı: “Burası hizmet sektörünün yoğun olduğu bir yer ve her ay 40-50 gence iş temin ediyoruz. Tarımı ve tarımda kadını destekliyoruz. AtaTohum Bankası’nı kurduk ve tohumda çeşitlilik sağlıyoruz. Organik gübre üretiyoruz. Kırsal Kalkınma Kooperatifi kurduk. Veterinerlerimiz, ziraat mühendislerimiz, psikologlarımız, sosyologlarımız köy köy, mahalle mahalle dolaşıyor. Yani kentte yaşamının zorluklarını koşullarını ve yollarını birlikte tartışarak bulmaya çalışıyoruz.”
İKTİDARIN AYRIMCI DAVRANMASI ÇOK YANLIŞ
Atakum’a bağlı sahil şeridinde yer alan İncesu Mahallesi’nin yapılaşma sürecine dair kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu belirten CHP’li Başkan Deveci, “Benden önce ki dönemlerde Yargıtay ‘ak’ dediğine kara dercesine 30 yıllık davanın kararını bozarak geri gönderdi. Niye? Birtakım eller Atakum Belediyesi’nin bundan yararlanmasını istemiyor. Harita mühendislerimizi, şehir planlamacılarımızı çalıştırdım ve beraber dosyayı baştan sona inceledik. Davanın tarafı Hazine. Hazine, 30 yıldır insanların kendi mülküne ‘Benim mülküm’ dedirtmiyor” ifadelerini kullandı.
ZORLANIYORUZ
Deveci, şöyle devam etti: “1,5 milyon lira temizlik şirketlerine aidat veriyoruz. Bu konuda teminat mektubu talep ettim. Ben 1,5 milyon lirayı çöp toplamasında kullanılan makinaları almakta kullanacağımı. 3 yılda bu borcu bitireceğimi ve 3 yılın sonunda ise bunlar kamunun olacağını söyledim. Ancak mektup istediğimiz halde, bunda bile zorlanıyoruz, para da değil istediğimiz şey… 2,5 yıldır bunu bile vermiyorlar. Buralarda devletin bu kadar ayrımcı ve bu kadar ötekileştirici davranmaması gerekiyor.”
Yorumlar kapalı.