Ameliyatsız yüz germe mümkün mü?

Yaşa ve genetik faktörlere bağlı olarak cildin elastikiyetini kaybetmesi, yer çekimi, yüzün kemik dokusunun giderek hacim kaybetmesi yüzde sarkmasını meydana getiriyor. Son günlerde birçok kişinin de tercih ettiği ameliyatsız yüz germe işlemleri herkes tarafından merak ediliyor.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, yüz sarkmasının kişiden kişiye göre değişmesi hakkında “Yüz iskeleti güçlü olan kişilerde sarkma daha geç ortaya çıkar. Yüksek elmacık kemikleri, belirgin bir çene hattı yüzde ve boyunda sarmaları geciktirir. Cilt kalitesi, sarkma, kuruma ve kırışıklığa meyilli olması genetik yatkınlıkla doğrudan ilgilidir. Kolajen açısından zengin bir cilt dokusuna sahip kişilerde kırışıklık ve sarkma gibi şikayetler daha geç yaşlarda ortaya çıkar. Bu tip hastalarda cilt gençleştirme ve yüz germe tedavilerinin sonuçları da daha uzun süreli olur” dedi.

‘YÜZ ASKISININ ETKİLERİ GEÇİCİ’

Askı yöntemlerinin cerrahi işlemler kadar etkili olmadığını dile getiren Akın, “Yüz germe ameliyatları için yaşı genç, ancak yüzünde yaşlanma belirtileri başlamış olan, büyük ameliyat istemeyen hastalar için dikişle askı yöntemleri bir tedavi seçeneği. Bu işlemler cerrahi yöntemler kadar etkili değillerdir. Ancak kolay uygulanabilmeleri, genel anestezi gerektirmemeleri ve kısa iyileşme süreleri nedeni ile uygun hastalarda kullanılabilirler. Bu yöntem ile kaşlar, orta yüz bölgesi ve boyun askılanabilir. Askı yöntemler hafif sarkmalar üzerinde etkili olurlar ve etkileri geçicidir. Lokal anestezi altında uygulanırlar ve ameliyat sonrası iyileşme süreçleri çok kısadır” diyerek işlemin 30 dakika ile 1 saat arasında olduğunu söyledi.

‘GENEL ANESTEZİ GEREKMİYOR’

Sarkma problemi yaşayan ancak ameliyatsız tedavi süreci isteyen hastalar için bir tedavi seçeneği olan yüz askısı genel anestezi gerektirmiyor. Hasta, kısa süre içerisinde günlük yaşamına dönebiliyor. Akın, “Özellikle genç yaştaki hastalar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Yüz gençleştirme ve germede askı yöntemi dışında botoks, dolgu, lazer, hücresel tedavi gibi ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri de uygulanmaktadır.  Bu yöntemler, askılar dahil,  kalıcı sonuçlar vermez. Uygulamaların etkinliği 6 ay ile 1 yıl arasında sürer ve bu sürelerin sonunda etkisi giderek azalır. Bu nedenle uygulamanın tekrarlanması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘ABARTILI YÜZLERE YOL AÇIYOR’

Ameliyatsız yüz gençleştirmede en sık yapılan hatalardan biri germe ameliyatından çekinenlerin sarkan alanları dolgularla düzeltmeye çalışmasından ötürü oluşuyor. Akın, insanların kilo aldıkça yağ dokusu hücrelerinin genişlediğini söylerken “Kilo değişimi aşırı dolgun yanaklar, hatlarını kaybetmiş çene hattı olarak geri dönebilir. Bu sebepten yağ dolgularının tek başına sarkma çözümü olarak kullanılması risklidir” diyerek dikkat çekti.