Almanya’daki Giessen Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Winfried Padberg, deneyimlerini artırmak ve canlıdan canlıya organ naklini yerinde görmek için karaciğer naklinde Avrupa’da birinci, dünyada ikinci sırada olan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde temaslarda bulundu.
Yapılan organ nakilleriyle dikkatleri üzerine toplayan Turgut Özal Tıp Merkezi, yabancı akademisyen ve cerrahların da ilgisini çekiyor.
Geçen yıl Türkiye genelindeki 1530 karaciğer naklinin 231’inin gerçekleştirildiği merkez, çalışmaları yerinde görmek ve deneyim kazanmak isteyen yerli ve yabancı çok sayıdaki cerrah ile akademisyeni konuk ediyor.
Canlıdan canlıya karaciğer naklini yerinde görmek için Malatya’ya gelen Prof. Dr. Padberg, AA muhabirine, İnönü ile Giessen üniversiteleri arasında 25 yıllık iş birliği bulunduğunu, kendisinin de ilk olarak 12 yıl önce kenti ziyaret ettiğini söyledi.
Padberg, Türkiye’nin, özellikle de Malatya’daki Turgut Özal Tıp Merkezinin sağlıkta son derece ileri olduğunu dile getirerek, “Turgut Özal Tıp Merkezi sadece Türkiye’de değil dünyada, Avrupa’da mükemmel bir yerde. Özellikle karaciğerle ilgili yapılan işlemler dünyanın hiçbir yerinde yok. Ayrı ayrı karaciğerin her alanına dokunan bölümlerin olması, sunulan hizmet ve kalite, burayı dünyada bir numara haline getiriyor.” diye konuştu.
“Öğrendiklerimi arkadaşlarıma öğreteceğim”
Malatya’ya deneyimlerini artırmak için geldiğini anlatan Padberg, şöyle devam etti:
“Buraya cerrahi müdahale nasıl yapılır onu göstermeye değil bunu öğrenmeye geldim. Burası dünyanın en fazla nakil yapılan ikinci merkezi ama bence dünyanın en büyük merkezi. (Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü) Prof. Dr. Sezai Yılmaz hocam, bugüne kadar 3 bin 500 nakil yaptıklarını söyledi. Bu da dünyanın en büyük nakil merkezi olarak sayılıyor. Malatya’ya 5’inci kez geliyorum. Dün çok büyük 2 ameliyata girdim ve ameliyatı Prof. Dr. Yılmaz’ın elinden izleme şansım oldu. Almanya’da canlıdan canlıya karaciğer nakli neredeyse hiç yok, sürekli kadavradan nakil yapılıyor. Almanya’ya döndüğümde burada öğrendiklerimi kendi departmanımdaki arkadaşlarıma öğreteceğim.”
“Türkiye, karaciğer nakliyle biliniyor”
Özellikle hastalara sunulan kaliteli hizmet anlamında Türkiye ve Almanya’daki sağlık sisteminin birbirine çok benzediğini belirten Padberg, “Türkiye, dünya genelinde en çok karaciğer nakliyle biliniyor. Ancak şu anda Malatya, karaciğer nakli ve kanseri konusunda dünyanın merkezi konumunda. İki üniversitenin iş birliğiyle bazı öğrenciler Almanya’ya geliyor. Görev yaptığım departmandan 2 cerrahı da buraya karaciğer cerrahisi için göndereceğim.” dedi.
“Hayvandan insana nakil için çalışmalar devam ediyor”
Prof. Dr. Winfried Padberg, hayvandan insana nakil (xenotransplantation) konusunun 30 yıl öncesine dayandığını, bununla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Yakın zamanda hayvandan insana kalp ve böbrek naklinin gerçekleştirildiğini aktaran Padberg, şunları kaydetti:
“Harvard Üniversitesinden bir akademisyenle çalışmam oldu. Domuzdan böbrek alınıp şempanzeye nakledildi. Bu yönde araştırmalarımız devam ediyor. Ancak şu anda naklin önündeki en büyük engel, genetik değişiklik. Organ insanınkine ne kadar benzetilebilirse o engel aşılabilir. Bu da genetik mühendislerine bağlı. Almanya’da her gün 3 hasta karaciğer yetmezliğinden hayatını kaybediyor. Hayvandan insana nakil gerçekleşirse bu hastalara uygulanabilir ve umut olabilir.”
Padberg, kanser tedavisinde cerrahi tekniklerin tamamen robotik yönde değişeceğini dile getirerek, “İleride tamamen bir operatör makinenin başında robotik işlemle cerrahi vakaları opere edecek. Ayrıca kemoterapi ileride artık her hasta için ayrı ayrı uygulanabilecek.” diye konuştu.