Çorum’un Alacahöyük köyünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri ve kişisel servetinden sağladığı katkıyla 1935 yılında başlatılan kazılar devam ediyor.
Kent merkezine 53 kilometre mesafedeki Alacahöyük Ören Yeri, Kalkolitik Çağ’dan itibaren farklı medeniyetlere ait yaklaşık 7 bin yıllık geçmişiyle Anadolu’nun en önemli arkeolojik merkezleri arasında gösteriliyor.
Bugüne kadar farklı disiplinlerden yerli ve yabancı araştırmacının görev yaptığı kazılarda özellikle Hatti ve Hitit medeniyetinin yanı sıra eski Anadolu kültür tarihine ait önemli izlere ulaşıldı.
Önceki dönem kazı başkanı Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu’nun vefatı nedeniyle ara verilen arkeolojik kazılar, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Yıldırım başkanlığında 2020’de Cumhurbaşkanlığı kararlı on iki aylık kazı statüsünde yeniden başlatıldı.
Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Ankara Üniversitesinin desteğiyle sürdürülüyor.
Yıldırım, AA muhabirine, Alacahöyük’teki arkeolojik çalışmalarda bu yıl 2 temel hedef üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi.
“Esas hedeflerimden birisi, Alacahöyük’teki kültürel zaman diziliminin ayrıntılarını tam olarak tespit edebilmek ve yeni bilgiler doğrultusunda Alacahöyük’ün Orta Anadolu kronolojisindeki yerini ortaya koymak.” diyen Yıldırım, “Bu höyükte 1935’ten beri yapılan kazılar sonucunda bir kronoloji oluşturulmaya çalışıldı ama bu kronolojik sistemin bugün diğer Hitit kentlerinde ya da diğer höyüklerde aldığımız kronolojiyle rekabet etmesi, uyum içinde olması lazım. Dolayısıyla bazı alanlarda test sondajları yapacağız. Özellikle Kalkolitik ve Erken Tunç Çağları kronolojisini sağlam temellere oturtabilmek için yeni verilere ihtiyacımız var. Bilim dünyasında sıkça kullanılan tarihleme yöntemleri ile Alaca Höyük kültür katlarının tarih içindeki yeri son derece önemli.” ifadelerini kullandı.
Kazılarda ayrıca sadece höyük kısmını değil, etrafındaki yerleşim alanlarını da inceleyeceklerini dile getiren Yıldırım, höyük çevresinde jeofizik çalışmaları yürüttüklerini anlattı.
Bu yılın kazı programı çerçevesinde Alacahöyük’ün “aşağı şehir” olarak tabir edilen kesiminde farklı kültürlerin izlerini süreceklerini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
“Diğer bir amacım ise sadece höyükte değil, höyüğün etrafında nasıl bir arkeolojik oluşum olduğunu tespit etmek. Geçen sene bu projeye başladık. Jeofizik yöntemleriyle etrafımız taranıyor. Burada ‘aşağı şehir’ olduğu benden önceki ekip tarafından da dile getirildi ancak ayrıntılarını ortaya çıkarmamız lazım. Bunun için olanaklarımız ölçüsünde test sondajları yapacağız. Bu sondajlara göre burada bir Tunç Çağı kültürü var mı ya da Asur ticaret kolonileri çağında bir ‘karum alanı’ (kentin yanında kurulan ticaret merkezi) var mı? bu soruların cevaplarını aramaya çalışacağız.”
Alacahöyük’ün Hititlere ait önemli bir kült kenti olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Buradaki öncelikli hedefimiz Hitit kentini bütün kalıntılarıyla muhafaza edebilmek ve koruyabilmektir. Yani daha önceki kazı dönemlerinde açığa çıkartılmış Hititlere ait saray kompleksini, buna bağlı yapıları, küçük mabetleri, depoları, siloları, ekin kuyularını bir şekilde korumamız gerekiyor. Çünkü kentin ziyaretçilere açık en güzel görsel ögelerini bu kalıntılar oluşturuyor. Öncelikli hedefimiz bunların korunması. Daha önceki hocalarımız, Alacahöyük’ü gelecek kuşaklara aktarabilmek için birer arkeopark planı yapmışlar. Biz de bu planı geliştirmek ve günümüz koşullarına uygun hale getirebilmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Alacahöyük bizim için ata mirasıdır.” şeklinde konuştu.