Ankara Altındağ’da bir parkta çıkan kavgada bıçaklanan iki kişiden 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın yaşamını yitirmesi ile önceki akşam başlayan olaylar, dün akşam saatlerinde boyutlanarak büyüdü. Suriyeli ve Afganlar’a ait evler taşlandı, bazı dükkanlar yağmalandı. Bazı araçlar ateşe verildi.
Twitter’dan açıklama yapan Çelik’in ifadeleri şöyle:
“Emirhan Yalçın kardeşimizin hayatını kaybettiği hadise hepimizi derinden üzmüştür. Emirhan kardeşimize Yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Güvenlik güçlerimiz Emirhan’ı katleden failleri yakalamıştır, yargı adaleti tesis edecektir.
Bu çok üzücü hadise üzerinden bazı provokasyonlar tertip edilmeye çalışılıyor. Bu provokasyonların hedefi ülkemize ve insanımıza zarar vermektir. Suç bireyseldir. Suçlular adalet önünde hesap verecek ve hakettikleri cezayı alacaklardır.
Sığınmacı düşmanlığı yapan provokatörler ile sığınmacı kılığındaki provokatörler aynı şeyi hedefliyorlar. Hepsi aynı madalyonun iki yüzüdür. Ülkemize ve insanımıza zarar vermek istiyorlar.
Failleri etnik kimliği üzerinden tanımlayan ve toplulukları hedef gösterenler ülkemize zarar vermeye çalışan bir atmosfer oluşturmaya çalışıyorlar.
Adaleti tesis etme yükümlülüğüne sahip yargı kurumları görevlerini yapacaktır. İnsan canına kastedenler gereken cezayı alacaktır. Kendilerini emniyet ve yargının yerine koymaya çalışarak insanları hedef gösterenler, bu ülkeye kötülük yapmak isteyenlerdir.
Millet olarak birliğimizi ve dirliğimizi hedef alan provokasyonlara karşı sağduyulu olmalıyız. Sosyal medya üzerinden yapılan yalan haber ve dezenformasyonlara dikkat etmeliyiz.
Büyük milletimiz sahip olduğu yüksek ahlaki değerler ve tarihten süzülen tecrübesiyle tüm provokasyonları boşa çıkaracaktır. Tarih boyunca mazlumların sığınağı olan devletimiz hem mazlumları koruyacak hem de tüm provokatörlerle mücadele edecektir.
Siyasette rekabet tabii ki gereklidir. Ancak ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı nefret dili asla muhalefet olarak değerlendirilemez. Bazı siyasilerin sığınmacılara yönelik uzun süredir kullandığı nefret dilinin yol açabileceği tehlikelerin ne kadar büyük olduğu ortadadır.
Ne ülkemizde birilerinin sığınmacı kılığında provokasyon yapmasına müsaade ederiz, ne de sığınmacılara karşı nefret üretmeye çalışanlara müsaade ederiz. Tarihi tecrübemiz mazlumları korumaya ve her türlü kaos planını bertaraf etmeye yeter.
Büyük milletimiz insanlık vicdanının temsilcisidir. Emniyet ve yargı kurumları görevinin başındadır. Kendini emniyet ve yargının yerine koymaya çalışanlar, milletimizin vicadanına saldırmak isteyenlerdir.
Vatandaşlarımızın şikayetlerinin çözüm yeri emniyet ve yargı kurumlarıdır. Vatandaşlarımızın rahatsızlıklarının ve kaygılarının hepsini takip ediyoruz. Gerekli çalışmaları yapıyoruz ve tedbirleri alıyoruz.”