Akit yazarından Pervin Buldan’a: Yakındır, yerin cezaevi

Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “yakında cezaevine gireceğini” söyledi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karahasanoğlu, köşe yazısında dün Buldan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayı kaleme aldı.

Akit yazarı, şunları yazdı:

Dün grup toplantısında, Pervin Buldan konuştu da konuştu.. Bir defacık olsun, son olay bağlamında da olsa, PKK için “terör örgütü” ifadesini kullandı mı? PKK’nın, 13 kişiyi rehin tutma işleminde suçlu olduğunu söyledi mi? Hayır.. O zaman aklımızla alay edercesine, “Biz Kandil’e silah bırakmaları için gittik” niye deniliyor? Siz, PKK’nın elindeki silahı, suç olarak görmüyorsunuz ki, silahı bırakmalarını da isteyesiniz. Siz tam aksine.. “PKK silahı bırakırsa, Güneydoğu’da kim bize oy verir ki? PKK silahı bırakmasın.. Bölge halkını tehdit etsin.. Bizim milletvekilliğimiz sürsün” niyetindesiniz.. Bunun için Kandil’e gittiniz. Olabilir, devlet size başka bir niyetle gitmeniz için çağrıda bulunmuştur.. Ama siz, kendi kafanızdaki ile Kandil’e gitmişsinizdir..

Yoksa.. PKK 2015 Temmuz’unda niye tekrar silaha başvurdu? “PKK değil, derin devlet, iki polisi vurdu” diyorsanız.. Bir anlığına kabul edelim.. Peki sonrasındaki eylemleri de mi, derin devlet gerçekleştirdi? Yollara döşenen bombalar.. Asker aracının geçişinde patlatılan tek bomba da değil.. Biri patlıyor.. 150-200 metre mesafeden patlamayı seyreden terörist gruptan biri video çekimi yaparken, diğeri de arkadan gelen askeri aracı tarıyor.. Bu da mı yalan? Bu da mı, derin devletin işi, Pervin Buldan? Hendek siyasetinizi unuttuk mu sanıyorsunuz? Sur ilçesini PKK’lılar adeta ele geçirdiklerini sanarak, giriş çıkışı durdurduklarından, bunu hangi akla hizmet ile, savundunuz?

“Kandil’e silahlar sussun diye gitti iseniz, Sur ilçesinde niye silahları savundunuz?” diye soran Karahasanoğlu, şöyle devam etti:

Gerçekten, iyi niyetli iseniz.. Gerçekten ülkede kan akmasını istemiyor iseniz.. Ankara’nın göbeğinde, İstanbul’un ortasında, İzmir’in merkezinde sivil insanların olduğu yerlerde bile bombalar patlatan bir örgütün Sur ilçesini işgal etme girişimine niye sahip çıktınız? Tamam, çözüm sürecinde, 2 yıllık bir süreçte, PKK askere, polise kurşun sıkmadı.. Siz de, diyelim ki, Kandil’e bu çözüm sürecini destekler tarzda gittiniz, ve silah bırakılması için fedakarlık yaptınız. Bir anlığına kabul ediyorum.. Peki söyler misiniz? Sur ilçesindeki PKK’lıları niye savundunuz? “Onlara operasyon yapmayın” derken, kan akmasını önlemek mi istiyordunuz, yoksa PKK’nın bölgeyi ele geçirmesini mi istiyordunuz? Sur’dan başlayarak, PKK’nın tüm bölgede terörist tehdidini her bireyin aklına yerleştirmek mi istiyordunuz? Doğru söylemiyorsunuz ama.. Tamam, kabul edelim..  Dolmabahçe’de kimin nereye oturacağı bile önceden belirlenmişti.. İyi de.. Silah sussun diye o buluşma yapıldı.  Afedersiniz, Sur’daki PKK’nın kazdığı hendeklerin amacı ne idi, barış mıydı?  Ki, destek verdiniz?

Akit yazarı, yazısınıb“Söyle Pervin.. Yakındır, yerin cezaevi.. Dışarıda iken söyle de, açıklayacağın bir şey varsa, öğrenelim” ifadesiyle sonlandırdı.

Akit yazarından Pervin Buldan’a: Yakındır, yerin cezaevi

Yorumlar kapalı.