Yazısına ‘aşırı fanatiklerinin ortak özelliklerini’ sırlayarak başlayan Hakan, “Toplumun yüzde kaçı aşırı fanatiktir acaba” başlıklı köşesinde hem muhalefetin hem de iktidarın ‘siyasi tasarımı yüzde 30’luk azgın azınlığa göre yaptığını’ belirterek, bu azınlığın siyaseti belirlemesinin sebebinin sosyal medya olduğunu savundu.
Hakan, şu ifadeleri kullandı:
“Sesleri çok çıkar. Fanatizmden beslenirler. En küçük bir diyalog çabası karşısında bile çılgına dönerler. Sağduyulu yaklaşımın düşmanıdırlar. Cepheleşmenin körüklendiği anlar, en sevdikleri anlardır. Kimsenin kimseyi dinlemediği bir ortamdan acayip zevk alırlar. İyiye iyi, kötüye kötü demezler. Kendi taraflarına yönelik en küçük bir eleştiriyi bile düşmanlık sayarlar. Sürekli farklılıkları kaşırlar. Yumuşak üsluptan nefret ederler. Asla objektif olmazlar. Objektif olmaya çalışana ‘Bir öylesin, bir böyle’ derler.
Merak ediyorum: Türkiye toplumunun yüzde kaçı, bu tür aşırı fanatiklerden oluşuyor acaba?
Yüzde 10 mu? Yüzde 20 mi? Yüzde 30 mu? Hadi diyelim ki bunların oranı yüzde 30’dur. Geriye dağ gibi bir yüzde 70 kalıyor. Benim gördüğüm kadarıyla… Cumhur İttifakı olsun, Millet İttifakı olsun… Yüzde 70’i muhatap almak yerine… Yüzde 70’e göre kendine çekidüzen vermek yerine… Yüzde 70’e seslenmek yerine… Yüzde 70 üzerine siyaset bina etmek yerine… Siyasi tasarımını yüzde 30’luk azgın azınlığa göre yapmaya çalışıyor.
Yüzde 30’luk aşırı fanatiklerin, yüzde 30’luk azgın azınlığın siyaseti belirlemesinin ve kuşatmasının tek bir nedeni var: Sosyal medya!
Bizim siyasetçilerimiz, sosyal medyadan yükselen gümbürtünün tüm toplumun gümbürtüsü olduğuna neredeyse iman etmiş durumdalar. Oysa yalın gerçek şudur:
Siyaseti sosyal medya üzerinden yapmak demek… Yüzde 70’lik sessiz çoğunluğu ıskalamak demektir.”