Hitit yazılı kaynaklarında bahsedilen, Kilikya bölgesinin en önemli kentlerinden “Uru Adaniya” ile aynı yerde bulunduğu düşünülen höyükte, devam eden kazı çalışmalarının yanı sıra çevre düzenlemesi yapılması planlanıyor.
Arkeopark alanının da yapılmasıyla Tepebağ Höyüğü’nün turizme kazandırılması amaçlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü denetiminde, Adana Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Başkanlığınca Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla 2013’ten bu yana kazıların sürdürüldüğü höyükte, tarihe ışık tutacak kalıntılara ulaşılmaya çalışılıyor.
“Turistleri buraya çekmeyi planlıyoruz”
Adana Müze Müdürü Nalan Yastı, bu sezonki kazılarda 7 arkeolog, 13 işçinin yanı sıra sanat tarihçisi ve restoratörün görev yaptığını söyledi.
Yastı, Erken Tunç Çağı’ndan sonra Demir Çağı, Helenistik, Roma, Bizans, erken İslami ve Orta Çağ sonrası dönemlerden bu yana kesintisiz iskanın sürdüğü Tepebağ’ın, kentin siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel yapısına ışık tutacak önemli bir yer olduğunu vurguladı.
Kent merkezindeki höyükte şu an birinde üç, diğerinde ise tek açma olmak üzere iki bölümde çalışmaların sürdüğünü belirten Yastı, “Açmalardan birinde Geç Tunç Çağı’na ait olduğunu tahmin ettiğimiz taban döşemesiyle karşılaştık. Diğer açmada da Asur sarayı olduğunu ve milattan önce 7. yüzyıla ait olduğunu düşündüğümüz saray malzemelerinin bulunduğu bir mimari alanda çalışıyoruz. Şu anda mimari özelliğinden dolayı ‘şudur’ diye net bir şey söylemek mümkün değil, arkeolojide her şey bittikten sonra net sonuca ulaşabilirsiniz.” diye konuştu.
Höyükte 7. yüzyıla ait tabakalarda Mısır mührü bulunduğunu belirten Yastı, şunları kaydetti:
“Adana, tarihin her döneminde çok önemli bir merkez, antik çağlarda ticaret yolları, kutsal yollar üzerinde. Günümüzde de hem tarım hem ticaret hem nüfus yoğunluğu anlamında Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri. Kazılarımızda, Adana’nın tarihine ışık tutmaya, antik çağlardaki önemini vurgulamaya çalışıyoruz. Tepebağ Mahallesi’nde, Valiliğimizin de titiz çalışmasıyla konakların, evlerin restorasyonu ve çevre düzenlemeleriyle buranın turizm destinasyon alanı olmasını istiyoruz. Bölgeyi çevre düzenlemesiyle arkeopark haline getirip, konakları, evleri ve sokaklarıyla turistleri buraya çekmeyi planlıyoruz. Bu hem il hem ülke bazında çok önemli bir katma değer sunacak.”
Yorumlar kapalı.