Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkan Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, Kovid-19 salgınıyla mücadelede toplumsal bağışıklığın sağlanması için aşılanma oranının yüzde 70’in üzerine çıkması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Dökmetaş, EKMUD tarafından düzenlenen “II. Türkiye EKMUD HIV Akademisi” için geldiği Edirne’de, AA muhabirine, Kovid-19 salgınının etkilerinin dünya genelinde hissedilmeye devam ettiğini söyledi.
Aşının hastalıktan korunmada en etkin silah olduğunu anımsatan Dökmetaş, “Hızlı bir şekilde aşılanmamız gerekiyor. Sadece aşı yetmiyor, maske, mesafe ve temizliğe yine dikkat edeceğiz. Maskemizi çıkardığımız kısa süreden sonra yine maskemizi takacağız.” dedi.
Dökmetaş, Türkiye’de aşılama çalışmalarının iyi bir şekilde ilerlediğini ancak henüz istenilen seviyeye ulaşılamadığını ifade etti.
Salgının kontrol altına alınabilmesi için hızlı bir şekilde toplumun büyük bölümünün aşılanması gerektiğini anlatan Dökmetaş, şunları kaydetti:
“Tüm dünyada salgınlardan korunabilmek için aşılama oranlarının yüzde 70’in üzerine çıkması gerektiğini biliyoruz. Bizim ülkemizde belirli bölgelerde bu oranlar yüzde 60-70 ve yüzde 80’lere doğru çıkarken ülke bazında düşündüğümüzde düşük olan alanlarımız var. Özellikle Güneydoğu’daki oranlarımız biraz daha düşük. Ülke bir bütün, Güneydoğu’ya yaz döneminde ailesine tatile giden insanlar büyükşehirlere doğru dönüyor. O aşılanmamış bireylerin tekrar büyükşehirlere gelmesiyle beraber, yeni mutantların da ortaya çıkmasıyla beraber salgının devam edeceği görüşündeyiz. Ne yapıp edip aşılanmalıyız. Aşıyı yapacağız ve gerekli grupların 3. doz aşılarını olması gerekiyor. Çünkü ilk aşılardan neredeyse bir yıl geçti artık o aşıların koruyuculuk oranları gittikçe düşmeye başlıyor.”
Prof. Dr. Dökmetaş, aşı olmanın maske ve mesafe kurallarını gevşetmek anlamına gelmediğini ve kurallardan taviz verilmemesi gerektiğini de yineledi.
Rehavete kapılmadan kurallara uyulması ve herkesin aşı olması gerektiğini aktaran Dökmetaş, şöyle devam etti:
“Yani ben aşılandım, her türlü etkinlikte bulunabilirim diyemeyiz. Kapalı alanlara mümkün olduğu kadar girmeyeceğiz, girmek zorundaysak kısa süreli bulunup hemen dışarı çıkmamız gerekiyor. Açık havalarda mümkün olduğu kadar toplantılarımızı yapacağız. Cenazeler, düğünler, asker uğurlamaları ve benzeri etkinliklerden mümkün olduğu kadar bu dönemlerde de kaçınacağız. Az sayıda kişiden oluşan topluluklar oluşturacağız, maske ve mesafeye dikkat edeceğiz. Ama aşılama olmazsa olmaz faktörlerden birisi. Çünkü ne yaparsak yapalım belirli bir anda maskeyi çıkarıyoruz ya da mesafeye uyamayabiliyoruz. Aşılama yoğun bakıma yatış oranlarını azaltıyor, ölüm oranlarını azaltıyor. Bu nedenle tüm dünyanın yaptığı gibi, gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi bizler de var olan aşıları kullanmak zorundayız.”
Yorumlar kapalı.