1. Haberler
  2. Çevre
  3. Ekoloji Birliği’nden yurttaşlara çağrı: “Havamıza, suyumuza sahip çıkıyoruz”

Ekoloji Birliği’nden yurttaşlara çağrı: “Havamıza, suyumuza sahip çıkıyoruz”

AKP iktidarının yarattığı çevre tahribatı her geçen gün artarken, yaşam savunucuları mücadeleyi büyütmekte kararlı görünüyor. Ekoloji Birliği, 26 Ekim'de yurttaşları Tandoğan Meydanı'ndaki büyük mitinge çağırdı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ekoloji Birliği, 26 Ekim 2019 Cumartesi günü Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda “İklim krizine, ekolojik yıkıma “Dur’ demek için yapılacak mitinge katılım çağrısı yaptı.

İşte Ekoloji Birliği’nin o çağrısı

 

Havamıza, Suyumuza, Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz!

Ekoloji Birliği olarak 26 Ekim 2019 Cumartesi günü Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda “İklim krizine, ekolojik yıkıma DUR diyoruz” mitinginde birliğimizi ve mücadelemizi büyütmek için buluşuyoruz.

Ülkemiz adeta yangın yeri! Talan edilmedik bir karış yer kalmadı. Gün geçmiyor ki yeni bir yıkım projesi ile karşı karşıya kalmayalım. Bugün de Göreme Vadisi ve çevresinin Milli Park Statüsü kaldırılmış olduğunu öğrendik.

Altın madenciliğine, nükleer ve termik santrallere, HES’lere, RES’lere, JES’lere, taş ocaklarına; denizlerin, göllerin, derelerin kirletilmesine DUR demeye geliyoruz.

Onurlu Bergama mücadelesinin bize açtığı yoldan yürüyoruz. Altın Madenleri ve diğer metalik madenlerine karşı Cerattepe’de, Kazdağları’nda,(Kirazlı, Lapseki), Madra’da (Burhaniye-İvrindi), Havran’da (Tepeoba, Eğmir), Balya’da, Kalkım’da (Karaaydın), Sındırgı’da (Kızıltepe), Kozak’ta, Murat Dağı’nda, Gümüşhane’de (Mastra, Yıldız, Midi), Kütahya’da, Uşak’ta (Eşme Kışladağ), Manisa’da (Salihli Sart), Turgutlu’da (Çaldağ), Erzincan’da (İliç, Alaçer), Fatsa’da (Altıntepe), Niğde’de (Bolkardağ, Kızıltepe, Tepeköy), Eskişehir’de( Kaymaz, Söğüt), Kayseri’de (Himmetdede), Sivas’ta (Bakırtepe), İzmir’de (Efemçukuru, Çukuralan), Ayvalık’ta (Karaayit), daha adını sayamadığımız bir sürü yerde verilen mücadeleyi birleştirmeye geliyoruz. Arama aşamasında olan daha yüzlerce projenin olduğu yerlerde, Balya Orhanlar’da, Erzincan Kemaliye’de, Samsun Kavak’ta, Tokat Tozanlar’da ve daha birçok yerde yükselen mücadeleyi selamlıyoruz.

Halen çalışmakta olan 42 termik santral ile hem havamız hem sularımız hem topraklarımız kirletildi, iklim krizinin daha da artmasına neden olundu. Yapım aşamasında olan, üretim lisansı almış, ön lisans almış daha onlarca termik santral projesi var. Muğla Yatağan’da, Milas Ören’de, Afşin Elbistan’da, İskenderun’da, Adana’da, Zonguldak’ta, Silopi’de, Çan’da, Karabiga’da, Konya’da Kütahya’da, Amasra’da, Gerze’de, Yırca’da daha pek çok yerde termik santrallara karşı mücadeleler yürütüldü ve yürütülüyor.

Karadeniz’in tüm derelerine ve diğer dere ve ırmaklara yapılan HES’ler derelerimizi kuruttu, yeraltı ve yerüstü su sistemlerimizi altüst etti. Heyelanlara, sellere neden olundu. Barajlar iklimi değiştirdi, toprakların çölleşmesine, tuzlanmasına neden oldu.

Aydın’da, Manisa’da, Gülpınar’da, daha pek çok yerde JES’ler havayı, suları, toprakları zehirledi, yaşamı çekilmez hale getirdi.

Karaburun, Çeşme, Ayvacık Kıran Köyleri, Balıkesir Köyleri, daha adını sayamadığımız pek çok yer RES türbinleri ile kaplandı ve yenilenebilir enerji yalanları ile köylülerin yaşam alanlarının içine kadar girildi. Eybek Dağı’da RES tehdidi altında.

İstanbul’un kuzey ormanları ve yeşil alanları, boğaz ekosistemi, köprüler, havaalanları, otoyollar gibi mega projelerle yaşanmaz hale geldi.

Ülkemiz otoyol ve köprü projeleri ile, aşırı yapılaşma ile beton yığınına çevrildi.

Ayvalık’ta, Çeşme’de, diğer yerlerde balık çiftlikleri ile denizler kirletildi.

Endüstriyel tarım ve hayvancılık ile tarım alanları kirletildi. Atalık tohumlarımız yokedildi.

Finike’de, Aydın’da, Manisa’da, Kocaseyit’te, Büyükdere’de, Ayvalık’ta, Bergama’da, Kozak yaylalarında, binlerce taş ocağı işletmesi ile doğamız onarılamaz yaralar aldı.

Güvenlik gerekçeleri ile ormanlarımız yakıldı.

Allianoi gibi, Hasankeyf gibi antik kentlerimiz, değerlerimiz baraj suları altında bırakıldı, bırakılmaya çalışılıyor.

Ormanlarımızın, sincaplarımızın, ceylanlarımızın çığlığını; denizlerimizin, derelerimizin, göllerimizin kirliliğinden isyan eden tüm canlılarının yakarışını; tarihi, kültürel miraslarımızın yok edilişinin öfkesini, siyanürden etkilenen insanlarımızın çığlığını, tarım arazileri zehirlenen köylülerin isyanını, halkın tepkisini Ankara’ya getiriyoruz. Toprağımızı, suyumuzu, geleceğimizi yok etmek isteyenlere karşı omuz omuza olmaya, verilen mücadeleyi ortaklaştırarak büyütmeye, taleplerimizi haykırmaya Ankara’ya geliyoruz.

Yaşam alanlarımıza, tarım arazilerine, ormanlarımıza, derelerimize yönelik saldırılara DUR demeye geliyoruz.

• Altın madenciliği, metalik madencilik, termik santrallar, HES’ler, JES’ler, RES’ler, balıkçiftlikleri, taş ocakları, aşırı yapılaşma, endüstriyel hayvancılık, gereksiz duble yollar, köprüler, havaalanları gibi iklim krizine ve tüm ekolojik yıkıma yol açan tüm talan ve yıkım projelerinin ve faaliyetlerinin ülkenin her tarafında acilen durdurulmasını,

• Halkın onayı olmayan hiçbir projenin uygulanmamasını,

• Bu yıkım ve talan projelerinin ve çalışmalarının önünü açan başta maden ve enerji yasaları olmak üzere tüm ilgili mevzuatın bir daha ekolojik yıkıma ve talana izin vermeyecek şekilde yeniden düzenlenmesini,

• Ekoloji, emek, demokrasi, kadın hakları mücadelesi önündeki tüm engellerin, kısıtlamaların, yasaklamaların kaldırılmasını istiyoruz.

Ekoloji Birliği’nden yurttaşlara çağrı: “Havamıza, suyumuza sahip çıkıyoruz”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.