Yönetmen Halil Demirci’nin koordinesinde, Şalpazarı ilçesinin yanı sıra Kadırga Yaylası, Alaca ve Sis dağlarında gerçekleştirilen çekimlerde yöre halkının her yıl gerçekleştirdiği yayla göçüne de yer verildi.
Yaklaşık 7 ay önce çekimlerine başlanan belgeselde, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve İran’ın yanı sıra Türkiye’nin çeşitli illerinden de görüntüler yer alacak.
Belgeselin Şalpazarı ilçesindeki çekimlerinde Sinlice Mahallesi’nden Alaca Dağı mevkisine hayvanlarıyla göç eden yöre halkının yaşadıkları olaylar anlatılıyor.
“Arzumuz, emelimiz, heyecanımız ve beklentimiz bu kültürün yaşamasıdır”
Yönetmen Demirci, AA muhabirine, yurt dışı ve 18 ilde çekimi yapılacak belgesel için çalışmalara devam ettiğini söyledi.
Oğuz boylarının milattan önce bu bölgelere gelerek Anadolu’ya yerleştiklerini belirten Demirci, “Danişmendlilerin ilk merkezi Sivas’tır. Türkiye’nin değişik illerinde yüz binlerce Oğuz boyunun evlatları ve torunları yaşıyor. İşte bizde bu tarihi hem gün yüzüne çıkartmak hem de gelecek kuşaklara aktarmak için dağlardayız.” dedi.
Demirci, belgeselin birçok yabancı dile de çevrileceğine işaret ederek, “Kültürler çok kısa zamanda unutuluyor çünkü çağlar zamanla değişiyor. Ancak biz köklü bir milletin torunlarıyız. Tarihin derinliklerine kök saldık, büyük bir orman olduk ve bu ormanları kurutmayacağız.” diye konuştu.
Yaylaya göç eden yöre halkının sahnelerini Alaca Dağ’da çektiklerini anlatan Demirci, şunları kaydetti:
“Belgeselin görüntü yönetmenliğini Sinan Demirci yapıyor, danışmanlarımızla birlikte yaklaşık 50 kişilik ekibimiz var. 6 ay daha çekimlerimiz devam edecek. Tamamlandığında 4 bölümden oluşacak belgesel, bazı kanallarda yayına girecek. Oğuz boylarının Çepni kolunun geleneksel kültürünü bölgede yaşatan Şalpazarı’dır. Şalpazarı bölgenin bu alanda en önemli merkezidir. Oğuz boyları ve Çepniler, Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde var. Ancak bu kültür bölgede hiç bozulmamış diyebiliriz. İzleyicilerimiz bunu görecekler. Çekimlerde bazı sahneleri dramatize ederek çekiyoruz. Gece sahnemizde ise horon ve kemençe bizlere renk verdi.”
Demirci, ilçede yaşayan yöre halkının sahip oldukları kültürü kaybetmeden geçmişten bugüne kadar taşıdıklarının altını çizerek, “Hiçbir şeylerini kaybetmemişler. İnatla, sevgiyle, cesaretle ‘bu kültürü yaşatacağız’ diyorlar ve bunu yaşatıyorlar. Bölgeye gelen yabancılar da bunu görüyorlar. Şalpazarlılar bu alanda çok farklılar. Arzumuz, emelimiz, heyecanımız ve beklentimiz bu kültürün yaşamasıdır.” ifadesini kullandı.
Yorumlar kapalı.