Türkiye’deki çocukların önemli bir yüzdesi besinlere erişimde güçlük ve eğitimsizlik nedeniyle yanlış beslenmeye maruz kalmakta. Başta demir ve iyot gibi mikrobesin eksiklikleriyle ilişkili sağlık sorunları ve riskleriyle yaşamaktadır. Bu bakımdan ulusal beslenme politikalarının geliştirilmesi, bilinçli beslenme hakkında topluma bilgi verilmesi ve beslenme ile ilgili farkındalık geliştirilmesi son derece önemlidir.
Bitkisel kaynaklardan gelen protein genellikle tüm gerekli amino asitleri içermez. Günde 28.3 g protein önerisi ile 7 ile 10 yaş arası çoğu çocuğun ihtiyaçlarını karşılanır. Çoğu çocuk ise bundan daha fazlasını tüketmektedir. Fazla protein dönüştürülür ve enerji için kullanılır veya vücutta glikojen ya da yağ olarak depolanır. Nişastalar ve şekerler vücut tarafından emilen karbonhidratlardır. Nişastası yüksek besinler arasında ekmek, makarna, pirinç ve patates sayılabilir. Şekeri yüksek besinler arasında meyve, süt, çikolata ve tatlılar bulunur. Diş çürümenin önemli nedenleri şeker ve tatlı, gazlı ve meyve suları ile ilişkili yüksek asitliktir.
“Yağ Çocukların Diyetlerinin Önemli Bir Parçasıdır!”
Yağ konsantre bir enerji kaynağıdır. Yağ çocukların diyetlerinin önemli bir parçasıdır çünkü enerjiye ihtiyaçları vardır ve yağa bağlı emilen vitaminlere ihtiyaç duyarlar. Yağ kimyasal olarak; doymuş, doymamış, çoklu doymamış veya nadiren trans doymuş yağ olarak ayrılırlar. Doymuş yağlar kan kolesterolünü arttırabilir ve kalp hastalığına yol açabilir. Doymuş yağlar genel olarak tereyağı, sert peynir, kümes hayvanları, et ve et ürünlerinde bulunur.
Çocuklarda Sağlıklı Beslenme İle İlgili Altın Öneriler;
Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerinin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okul devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Aileler çocuklarının yalnızca okul başarılarıyla değil onların büyüme ve gelişmelerini izleme ve sağlıklı beslenme davranışları geliştirmeleriyle de yakından ilgilenmeli ve kendi beslenme alışkanlıklarıyla da örnek olmalıdırlar.
Yapılan birçok çalışmada, son zamanlarda çocuk ve adolesanlar başta olmak üzere her yaş grubunda abur cubur besinlerin tüketiminin arttığı belirtilmiştir. Çocukların enerji alımlarının bir kısmı abur cubur besinlerden gelirken, bu tür besinler daha çok öğle vaktinde tüketilmektedir. Gazlı içecek, meşrubat gibi içecekler, patates kızartması, cips, şekerleme ve dondurma çocuklar tarafından en çok tüketilen abur cubur besinlerdir. Okulda beslenme hizmeti verilmiyorsa çocuğa mutlaka beslenme çantası hazırlanmalıdır.
Çocukların sağlıklı beslenebilmesi için dört besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için imkanlar dahilinde günde 2- 3 su bardağı süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmelerine özen gösterilmelidir. Ayrıca, hastalıklara karşı daha dirençli olmaları ve sağlıklı büyüme ve gelişmeleri için her gün en az 5 porsiyon taze sebze veya meyve tüketmeleri önerilmektedir.
Çocuklar için en önemli öğün kahvaltıdır. Bütün gece süren açlıktan sonra vücudumuz ve beynimiz güne başlamak için enerjiye gereksinim duymaktadır. Kahvaltı yapılmadığı takdirde dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olmaktadır. Bu nedenle güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Peynir, taze meyve veya meyve suları, birkaç dilim ekmek, 1 bardak süt çocuklar için kahvaltıda yeterlidir. Özellikle kaliteli protein, zengin vitamin ve mineral içeriğinden dolayı haşlanmış yumurtanın sık tüketilmesi önerilmektedir.
Vücudun düzenli çalışması, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkı sağlamaları açısından fiziksel aktivitenin artırılmasına da önem verilmelidir. Bu nedenle, uzun süreli televizyon seyretme, bilgisayar kullanımından kaçınılmalı, çocukların gerek okul yönetimi ve gerekse ebeveynleri tarafından sevdikleri herhangi bir spor dalı ile ilgilenmeleri teşvik edilmelidir.
Yorumlar kapalı.