İmza kampanyasında paylaşılan bilgilerde, çevresinde 25 milyon nüfusun yaşadığı Marmara Denizi’ne belediyeler ve fabrikalar tarafından atık boşaltıldığı öne sürüldü. Sorunun çözümü için kurumlar tarafından acil eylem planı oluşturulması ve denetleme ekibi kurulması önerisinde bulunan WWF Türkiye, şu bilgilere yer verdi:
“Marmara Denizine kimyasal ve kanalizasyon atıklarını bırakan fabrika ve belediyelerin takibi yapılıp, denize zararı olmayacak şekilde filtrasyon sistemlerinin yaptırımı sağlanmalı ve bunun hakkıyla denetimini yapılmalı.
Fabrikaların aldığı çoğu su temizliği numune raporları, gerçeği yansıtmıyor. Bunların da takibi ve gerekli cezai işlemleri başlatılmalı.
Küresel iklim değişimi nedeniyle Marmara Denizi diğer denizlere göre daha çok ısınmış olup, serbestçe bırakılan bu kimyasal ve kanalizasyon atıklarıyla beraber, kirlilik seviyesinde kritik seviyeye gelmiş durumda. Hamsi, gümüş gibi küçük balıklar artık Marmara’da yaşayamayacak duruma geldi ve bitmek üzere.
Oluşan salya, yüzeyden dibe inip dipteki Vatoz ve diğer dip balıklarını öldürüyor. Marmara Denizi’nde büyük bir istihdam alanı olan balıkçılık zor durumda. Balıkçılıkta çalışanların geçimleri zora girdi. Bu alanda çalışan işveren ve çalışanlara destek paketleri ve yardım yapılmalıdır.
Kurumlar tarafından acil eylem planı oluşturulmazsa Marmara Denizi ölecek ve denizde hayat kalmayacak. Turizm ve balıkçılık sektörleri bu durumdan gelecekte uzun vadede etkilenecekler.
İnsanlar gelecekte kirlilikten denize giremeyecekler. Bakteri ve virüs kaynaklı insanlara bulaşıcı hastalık riskleri doğacak. Marmara Denizi’ne sahip çıkmalı Marmara Denizi’nin sesi olmalıyız. Marmara Denizi hepimizin ve sahip çıkmalıyız. Kurumları göreve davet ediyoruz.”
Yorumlar kapalı.