Hollandalı art izlenimci ressam Van Gogh’un tam adı Vincent Willem van Gogh. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biri olan Van Gogh hakkında merak edilen pek çok soru var. Van Gogh kulağını neden kesti? Van Gogh şizofren miydi? Van Gogh intihar mı etti, öldürüldü mü? Tüm bu soruların yanıtı ve daha fazlası için işte Van Gogh hakkında bilinmesi gerekenler…
10 yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2 bin 100 kadar resim ve çizim çalışması üreten Van Gogh bunların çoğunu yaşamının son iki yılında yaptı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunuyor. modern sanatın temelleri sayılan cüretkar renkler ile canlı, fevri ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt ediliyor.
30 Mart 1853’te doğan ressam, üst orta sınıf bir ailenin çocuğuydu. Çocukken ciddi, sessiz ve saygılıydı. Gençliğinde sanat simsarı olarak çalıştı ancak Londra’ya gönderildikten sonra bunalıma girdi. Dine döndükten sonra Belçika’nın güneyinde Protestant misyoner olarak çalıştı. Sağlığı bozulup yalnızlık içinde yaşadıktan sonra ebeveynlerinin yanına döndü ve 1881 yılında resim yapmaya başladı.
KARDEŞİNDEN PARA ALARAK RESİM YAPTI
Küçük kardeşi Theo tarafından maddi olarak desteklendi ve ikisi yıllarca mektupla yazıştılar. Sanat simsarı olan Theo van Gogh, kardeşine hem finansal hem de duygusal yönden destek sağlamasının yanı sıra kardeşinin dönemin sanat dünyasının nüfuzlu kişilerine erişimine de önayak oldu.
Çoğunlukla natürmortlar ve çalışan köylülerin tasvirlerinden oluşan ilk çalışmalarında daha sonraki eserlerinin ayırt edici niteliği olan canlı renkler görülmez. 1886 yılında taşındığı Paris’te, izlenimci hassasiyete karşı tepki gösteren ve aralarında Émile Bernard ile Paul Gauguin’in de bulunduğu avangart üyeleriyle tanıştı. Çalışmaları geliştikçe natürmortlara ve yerel manzaralara yeni bir yaklaşım getirdi. Resimlerinde daha parlak renkler kullanmaya başladı ve daha sonra 1888’de Fransa’nın güneyinde kaldığı Arles’te ustalaşacağı kendine özgü bir üslup geliştirdi. Bu dönemde zeytin ağaçları, selviler, buğday tarlaları ve ayçiçekleri de tuvallerine konu olmaya başladı.
VAN GOGH KULAĞINI NEDEN KESTİ?
Herkesin merak ettiği soru: Van Gogh kulağını neden kesti? Geçirdiği sinir krizi sonrasında başkasına değil kendine zarar verdi. Psikolojik sorunları olan ressam, zihin sağlığından endişe duymasına rağmen fiziksel sağlığını ihmal etti, düzgün beslenmedi ve aşırı alkol aldı. Gauguin ile arkadaşlığı, bir ustura ile yolunu kesmesi ve öfke nöbeti sonucu sol kulağının bir kısmını keserek yaralaması sonucu sona erdi. Ressamın, kestiği kulağını bir fahişeye verdiği biliniyor.
KENDİNİ ÖLDÜRDÜ
Bir dönem akıl hastanesinde kalan ressam, hastaneden kendi isteğiyle ayrıldıktan sonra Paris yakınlarında Auvers-sur-Oise’da Auberge Ravoux’ya taşındı ve homeopati uygulayan doktor Paul Gachet tarafından tedavi edilmeye başladı. Depresyonu devam etti ve 27 Temmuz 1890’da silahla kendini göğsünden vurdu. İki gün sonra 29 Temmuz 1890’da yaraları nedeniyle öldü.
ÖLÜMÜNDEN SONRA ÜNLENDİ
Yaşadığı sürede başarısız olan Van Gogh’a deli gözüyle bakılıyordu. İntiharından sonra şöhret kazanan ressam, halkın imgeleminde tipik yanlış anlaşılmış dahi, “çılgınlık ve yaratıcılığın bir arada olduğu söylemlerini” gösteren bir ressam olarak yer aldı.
20. yüzyılın başlarında ünü artmaya başlayan, sonraki yıllar boyunca çok yaygın bir eleştirel, ticari ve popüler bir başarı yakalayan Van Gogh, sorunlu kişiliğinin romantik, azap çeken sanatçı idealini simgelediği önemli ama hüzünlü bir ressam olarak hatırlanıyor.
VAN GOGH’UN EN ÜNLÜ RESİMLERİ
1888’de yaptığı Cafe Terrace At Night adlı tabloyu Van Gogh, bu kafeyi gece gördüğünde karar verdi. Renklerinden çok etkilendiği için, resmi gözünün gördüğü şekilde, az ışık altında gece yapmaya karar verdi.
AYÇİÇEĞİ TABLOLARI
Yine aynı yıl yaptığı Ayçiçekleri, Van Gogh’un dünya çapında en popüler olan eserlerinden. Van Gogh’un ilk yaptığı seride, olgunlaşmış kesik ayçiçeklerinin bir zemin üzerinde resmedildiği görülüyor. Daha sonra çiçeklerin vazodaki versiyonlarını yaptı.
YATAK ODASINI RESMETTİ
Van Gogh yatak odasını tasvir eden neredeyse birbiriyle aynı üç farklı resim yaptı. 1889’da yaptığı Arles’deki Yatak Odası adlı tablosu farklı renklerle mutlak sükuneti tanımlıyordu. Neredeyse bir yıl kadar sonra Van Gogh bu resmin iki kopyasını daha yaptı.
YILDIZLI GECE
Yine aynı yıl yaptığı Yıldızlı Gece tablosu, muhtemelen Van Gogh’un en ünlü ve üzerine en fazla tartışma yapılan resmidir. Van Gogh’un boyaları kullanmadaki özgün tekniği ve kendine has fırça darbeleri ile hemen fark edilen bu resim pek çok şiire, romana konu olmasının yanı sıra Don McLean’in ünlü şarkısına da ilham kaynağı oldu.
SARGILI KULAKLI OTOPORTRE
Sargılı Kulaklı Otoportre Van Gogh ile Gauguin arasında yaşanan ve Van Gogh’un kulağını kesip bir fahişeye hediye etmesiyle sonuçlanan olaydan iki hafta sonra ortaya çıktı. Ressam bu otoportreyi, yaşadıklarından sonra tamamen değişmiş olan imajının bir yansıması olarak ortaya çıkardı. Hastaneden çıkmasının ardından normale döndüğünü ve kendi kendine idare edebildiğini içten içe ispatlamaya çalıştı. Akıl hastanesine kapatılmasının gerekli olmadığını doktorlarına göstermeye çalıştı.
Yorumlar kapalı.