MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Sözlerine toplantıya katılanları selamlayarak başlayan Bahçeli, “Kökeni, yöresi ne olursa olsun, Türk milletine bağlı tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Parti grubumuzu en son 2 Mart 2021 tarihinde toplamış, arkasından 13. Olağan Büyük Kurultayımızı gerçekleştirmek için toplantılarımıza ara vermiştik” dedi.
Bahçeli’nin açıklamalarının devamında öne çıkanlar şöyle:
– Kimileri devrilmemizi bekledi, kimileri aramızdan devşirildi, bazıları düşmemizi bekledi, bazıları da yakamızdan düşüp gitti. Lafa geldi mi ‘büyük dava adamı’ rolüne bürünenlerin süreç içinde ne kadar küçüldüğünü, başkalarının dolduruşuna gelerek kişiliklerini kaybettiklerini gördük. Çok şükür ayrık otlarından arına arına kabuğun içinde saklı bulunan özü ortaya çıkardık.
– Biz Milliyetçi Hareket Partisiyiz, biz Türkiye sevdalısıyız. Cumhur İttifakı’nın varlığıyla Türkiyemize sahip çıkacağız. Aziz milletimize zincir vurmaya çalışan yerli ve yabancı ahmaklara izin vermeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz. Gönül verdik bir ülküyü, ömür verdik bu ülkeye. Baş eğmeyiz mendebur üçkağıtçılara.
– Bugün karşımıza tekrar çıkanlar, dün Çanakkale’den defedilenlerdir. Bugün karşımıza bir kez daha çıkanlar, İzmir’de denize dökülenlerdir. Zillete asla katlanamayız, milli bekamızın yağmalanmasına asla göz yumamayız.
– Lozan Anlaşması, 1000 yıllık vatan toprağımız olan Anadolu’nun senedi olmuştur. Alnı açık, bahtı açık Türk milliyetçileri için bu konu ilelebet kapanmıştır. Bölücülerle, terör örgütleriyle, Türkiye düşmanı çevrelerle emel ve hedef birliği içinde olanlar geçmişten mutlaka ders çıkarmalıdır. Türk milleti bu coğrafyanın kınına sığmayan kılıcı, okun keskin ucudur. Üç kıtada hatıramızın ayak izleri hala görmesini bilenler için vardır ve ortadadır. Kimse bize Türklük konusunda söz söyleyemez. İkazen hatırlatma yapamaz. Uygur Türklerinin hüznü yüreğimizdedir.
– Herkes haddini bilsin. Atacağımız taşı da biliriz, yiyeceğimiz aşı da biz seçeriz. CHP onu demiş, İP böyle demiş, HDP şunu söylemiş… Bizim için gürültü kirliliğidir. Küresel emperyalizme maşalık yapan çarpık zihniyettir. Samimi mücadele veren Türkmen kardeşlerimiz sesi olan, görevinden istifa eden Erşat Salihi’ye teşekkür ediyor, çalışmalarını hiç unutmayacağımızı ifade ediyorum. CHP’nin bir gün çıkıp da Türkmeneli’ndeki göz yaşlarından bahsettiğini duyanınız oldu mu? 28 Mart 1991’de yaşanan katliama ses çıkardığını, Mora soykırımını nefretle kınadığını bir Allah’ın kulu işitti mi? Irak’ı ziyaret eden Papa’nın Türkmenlerin haklarıyla ilgili tek bir kelam ettiğine şahit olundu mu?
– Defalarca söyledik, yine söylüyoruz. Türk’ün Türkten başka dostu da seveni de yoktur. Dün böyleydi, bugün de aynıdır. Batı’nın Müslüman dediğinde anladığı Türktür. Limasol’da Türklere ölüm yazılmıştır. Bizim Türkiye’ye bağlılığımız bir siyaset konusu değil, bir var oluş bilincinin sonucudur. Andımızı istismar edenler bu sevdadan ilelebet mahrum olan bu kimliksizlerdir. Muzaffer milletimizin başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Mazide yaptıkları hem kefilimiz hem umudumuzdur. Bu yürek bizde var, bu irade bizde var, bu inanç bizde var. Bu kahraman ruh milletimizde sonuna kadar var. Artık pişmanlıklarla oyalanacak vaktimiz kalmamıştır. Türk milletinin tekrar cihan ruhuna sahip olması mümkündür ve hedefimiz de budur.
– İstanbul Sözleşmesi etrafında yürütülen tartışmalar esef verici boyutlara tırmanmıştır. Kadına şiddet sanki cezasız ve yaptırımsız kalacak. Bu sakat propagandanın sistematik bir şekilde körüklendiği açıktır. Kadına yönelik şiddeti ön şartsız reddetmektedir. Canilerin hak ettiği cezanın bulması insanlık onuruna saygının gereğidir. Sabahtan akşama kadar TV’lerde şiddeti teşvik eden haber ve dizileri de aynı oranda kınıyoruz. TV dizilerinde kadınlara uygulanan şiddet sahnelerinin kesilmesi, toplumsal duyarlılığın tahkimi çok acil bir ihtiyaçtır. İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamıştır. Toplumsal cinsiyet kimliğine yönelik hükümleri, toplumsal düzeni tehdit etmiştir. Sözleşmeden çekilmek de imzacı ülke adına bir haktır. İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır. İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini bile okumayanların tahrik diline saplanması vahim bir işarettir.
– Müslüman Türk milletinin inançlarından ne istiyorsunuz? Camilerin bombalanacağını şerefsizce gündeme taşıyan FETÖ’cülerin peşine takılmaktan utanmadınız mı? Türkiye bir hukuk devletidir. İrtica tehlikesini kılıf yaparak estirilen İslam düşmanlığına tahammülümüz söz konusu olmayacaktır.
– Kılıçdaroğlu’nun kollarını açarak HDP’nin önünde zırh olması işleyen hukuki süreci durdurmaya kafi gelmeyecektir. PKK=HDP diyorduk, CHP de kanlı denkleme bodoslama girmiştir. Kılıçdaroğlu’nun “HDP’nin yanlışı olursa söyleriz” demesi sefilliktir. Yazık sana, yuh olsun senin zihniyetine.
Yorumlar kapalı.