2020 bizler için belki de bu gezegen için çok zor bir yıl oldu. Salgın, doğal afetler, ekonomik problemler, savaşlar… Etkileri ve kendileri hala sümekte. En aktif olanı ve sosyal, duygusal hayatımızı en zorlayanı belki de COVID-19 salgını oldu. Mesafelerimizle birlikte kalplerimizdeki boşluk arttı, görüştüğümüz insan sayısı azaldı, okullar kapandı, hayatımıza yeni roller, yeni alanlar ve yeni manalar katmaya başladık. Bunu başarabildiysek ne mutlu, şanslıyız demektir. Yoksa sıkılmanın bir adım ötesine geçemedik…
Adetten ya, yılbaşı gecelerini farklı şekillerde kutlar olmuşuz. Yüzyıllardan beri sene dönümü önemli olmuş insanoğlu için. Kâh dilek dilemiş, kâh yeni yıldan ümit etmiş arzularını. Kâh dua etmiş kâh adak adamış. Bu sene de elbette dileklerimiz, beklentilerimiz var yeni yıldan.
Beklentimiz çok; sağlık bekliyoruz, istiyoruz, felaketlerin son bulmasını istiyoruz, iş istiyoruz, çocuklarımıza iyi bir gelecek istiyoruz. İstemenin sonu yok, hem bedava.
Adet bu ya, bunları hep yeni yıldan bekliyor, istiyoruz; ama bu yılbaşında hepimiz evdeyiz, üstelik hep beraber de değiliz. Elbette zaten evde de kutluyorduk; ama toplanıyorduk, büyük sofralar kurup eğleniyorduk, çat kapı birine gidiyorduk, 12’de sokağa çıkıyorduk tam da geriye sayımı yapacakken. İçeceği biten içecek almaya, çocuğu uyuyakalan kendi evine, yorulan, uykusu gelen yatağına gidebiliyordu istese. Şimdi yasak!
İnsanoğlu içinde bulunduğu durumun benzerlerini yaşamış daha önce. Salgınlar olmuş, yasaklar olmuş, kayıplar olmuş. Sanki bizler atalarımızdan daha mı şanslıyız, ne dersiniz? Tıbbın, teknolojinin, sosyal iletişimin bu kadar ilerlediği bir çağda COVID-19 salgınına denk gelmek belki de bizi şanssızlığın içinde şanslı kılıyor. Önlemler, ilaçlar, korunma yolları ve aşı. Tarih tekerrürden ibarettir derler ya, bu dönemin de sonu gelecek ve bitecek. Biz insanoğlu kayıplarla acıyla da olsa bu dönemi atlatacağız. Aşılanacak ve tekrar sağlığımıza kavuşacağız, tekrar yakınlaşıp kucaklaşacağız.
Yalnız kalmaktan, sosyalleşememekten veya kısıtlı hareket alanından şikayetçi olan bizler, düzeni oldukça değişen, normları alt üst olan bizler buruk bir gülümsemeyle anacağız bu günleri.
Gelelim yeni yılı karşılarken bu sene neler yapabiliriz, hediye almalı mıyız, alırsak nasıl vermeli, nasıl birbirimizin yeni yılını kutlamalıyız gibi önemsiz gibi görünen ama bize küçük mutluluklar katan yaşamdan anlara…Bu yılbaşı gecesi hepimiz evde olduğumuza göre, bazı günler de sokağa çıkma kısıtlaması olduğuna göre tüm alışverişinizi, market ihtiyaçlarınızı kesinlikle tek bir güne hele hele son güne bırakmayın.
Bu yılbaşı gecesi hepimiz evde olduğumuza göre, bazı günler de sokağa çıkma kısıtlaması olduğuna göre tüm alışverişinizi, market ihtiyaçlarınızı kesinlikle tek bir güne hele hele son güne bırakmayın.
Ev ve iş yerleri mesafeli olanlar o akşamki sokağa çıkma kısıtlaması ve olası trafiği hesaba katarak hareket etmelidirler. Mümkünse özel aracınızla sokağa çıkmayın.
Yılbaşı için hediye alma planınız varsa buna çoktan başlamış olmanızı dilerim. Özellikle çevrimiçi alışveriş siteleri bize bu zor dönemlerde çok yardımcı oldu. Hediye seçerken de kendinizi ve sevdiklerinizi riske atmamak için bu siteleri tercih etmek mantıklı olacaktır. Yoğunluğu hesaba katarak zamanında alışveriş yapmak, adres kısmına hediye sahibinin adı ve adresini yazmak iş yükünü ve riski azaltmak açısından oldukça önemli. Bunun dışında yine çevrimiçi konserler, eğitimler, sesli kitaplar, TV üyelikleri satın alınabilir hediye olarak, hem de ulaştırması çok kolay olur. Gönül isterdi ki uçak bileti hediye edelim veya alalım ama seneye diyelim.
Evdeki kişi sayısını evde yaşayan daimi sakinler şeklinde belirlemek hem bizlerin hem de toplumun faydasına olacaktır, aklımızdan çıkartmayalım.
Yine sevdiğimiz yemekleri yapıp güzel sofralar kurabiliriz. Yine arta kalanları tüm hafta peyderpey tüketip bitirebiliriz. Tatlıyı unutmayalım, tatlı mutluluk verir. Belki bir pasta, belki minik kurabiyeler belki de kabak tatlısı?
Bu sene hemen hemen her fotoğrafı pandemi hatırası sebebiyle çektiğimizden yine “2020’yi uğurlamak” adına hatıra fotoğrafları çekeceğiz. Bol bol gülümseyip selfieler yapacağız. Belki etrafı balonlar, kartlar ve konfetilerle süslemek hatıra kalması ve kutlama havası vermesi açısından iyi fikir olabilir.
Çocuklarımızı, yaşlı aile büyüklerimizi unutmamak, onların da keyif alabileceği etkin katılabileceği eğlenceli aktiviteler planlamak iyi olabilir. Geleneksel kutu oyunları, eşya saklama (sıcak-soğuk), hediye çekilişleri, evin farklı yerlerine küçük notlar ve niyetler bırakma, eski fotoğraflara bakma, müzik çalma, şarkı söyleme… Aslında bizler cep telefonları olmadan da ne çok eğlenirdik, değil mi?
Uzaktaki sevdiklerimize SMS atmak ya da Whatsapp’tan toplu mesaj göndermek yerine belki ararız bu sene, ne dersiniz? Belki görüntülü ararız, belki birlikte güler birlikte ağlarız. İyi dileklerimizi sunar onları sevdiğimizi ve özlediğimizi söyleriz. Bu günlerin geçeceğini ve kucaklaşıp doya doya sarılacağımız günlerin yakın olduğunu hatırlar, hatırlatırız.
Yorumlar kapalı.