Garo Paylan, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ekonomiye ilişkin değerlendirme yaparak, “Mutfaklarda tencere kaynamıyor ama bir yandan da bakıyorsunuz belli bir kesim lüks ve şatafat içinde yaşıyor. Vallahi lüks lokantalarda yer yok. Bakıyorsunuz, sokaklarda en pahalı arabalarla gezenler çoğaldı. Bir yandan da derin bir sefalet var” diye konuştu.
Paylan, iki ayrı Türkiye gerçekliği olduğunu belirterek, “Peki bu iki Türkiye gerçekliğinin bir yanında zenginler daha çok zenginleşiyor, diğer yanında halkın büyük çoğunluğu yoksullaşıyor. Bu iki Türkiye gerçekliğinde iktidar kimden yana? Maalesef zenginlerden yana” dedi.
Paylan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in emekli maaşları, bayram ikramiyesi ve asgari ücrete zam taleplerine ilişkin söylediği “Artış yaparsak enflasyona yol açar” sözünü şöyle eleştirdi:
“Mevzu bahis emekliler, işçiler, çiftçiler olduğunda iktidar ‘Kaynak yok, para yok’ diyor. İktidarda Hazine ve Maliye Bakanı’nı anlayabiliyorum; kendisi bir patron ve patronlardan yana. Erdoğan zenginleri seviyor, fakirleri pek de umursamıyor. Ama bakanlar kurulunda bir bakan var ki dar gelirliden yana olması gerekir. Emekliden, işçiden, memurdan yana olması gereken bir bakan var. Kim o? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin. Dün açıklamalar yaptı. Aman yarabbi, en baş patron seven, meğer Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ymış.
Allah’tan kork Sayın Vedat Bilgin. Bir yılda çarşıda, pazarda temel gıda ürünlerine yüzde 150-200 zam gelmiş, sen diyorsun ki ‘Emeklilerin bayram ikramiyesine zam yapmayacağım. Emekliler bin 100 lira alacaklar’. Sayın Vedat Bilgin’e soruyorum. Bir emekli eşiyle memlekete gitmeye kalksa gidiş biletlerini, otobüs, uçak biletlerini belki alabilir ama memleketinde kalır. Geri dönemez. Uçak biletleri, otobüs biletleri 500-600-700 lira olmuş. Bir emekli eşiyle gitmeye kalksa belki gider diyorum, ama geri dönemez bu bayram ikramiyesiyle.
“YEMEĞE GÖTÜREYİM DESE KEBAPÇIDA REHİN KALIR”
Diyelim ki memleketine gidemedi. Bir emekli ‘Gelin çocuklarım, torunlarım, geniş ailem, sizi ben bir yemeğe götüreyim’ dese ve bir kebapçıya gitse bu bayram ikramiyesiyle emekli kebapçıda rehin kalır, bir öğün yemek için. Eğer ki bin 100 lira ile torunlara bayram harçlığı dağıtmaya kalksan torunları sevindiremezsin. Sayın Vedat Bilgin, siz kimden yanasınız? Bu ülkenin kaynakları zenginlere, patronlara… Ve kur korumalı mevduat adına zenginler servetlerine servet katıyorlar. Yandaşlar bütçenin kaynaklarını hortumluyorlar, siz ‘Emeklinin bayram ikramiyesini artırırsak enflasyona yol açar’ diyorsunuz. Enflasyon resmi olarak zaten yüzde 61’de; TÜİK’in rakamı. ENAG’ın rakamlarına göre yüzde 141’de. Çarşının, pazarın enflasyonu yüzde 100’ün üzerinde. Sen diyorsun ki ‘Ben emekliye sıfır zam vereceğim’.
“TÜRK HAVAYOLLARI’NDA YÖNETİM KURULUNUN HUZUR HAKKI YÜZDE 200 ARTMIŞ”
Türk Havayolları’nda yönetim kurulunun huzur hakkı yüzde 200 artmış. Bunlar yandaşlar, yönetim kurulunda olanlar. Kamunun kaynakları yandaşlara aktarılırken dolar, euro bazında aktarılıyor. Milyarlarca lira yüzde 100 zam ile aktarılıyor zenginlere. Baktığımızda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı diyor ki ‘Emeklilerin bayram ikramiyesine sıfır zam vereceğim’. Bu hak mıdır, adalet midir?
Emekli ikramiyesinin bu bayram ve Kurban Bayramı için 5 bin lira olmasını önerdik. Diyecekler ki ‘Kaynak yok’. Kaynak var. Yalnızca yandaşlarınıza aktardığınız paralardan vazgeçerseniz emeklilerin bayram ikramiyesini 5 bin lira yaparız. Bu bayram bir güzellik de var. Hristiyanların Paskalya Bayramı, Musevilerin Pesah Bayramı, Müslümanların Ramazan Bayramı aynı aya denk geliyor. Bu anlamda emeklilerimizin büyük çoğunluğunun bayramı aynı aya denk geliyor. Bu ay tüm emeklilerimizi sevindirme fırsatınız var Sayın Erdoğan. Gelin, bin 100 lira olarak düşündüğünüz emekli ikramiyesini, ikramiye olmayan emekli ikramiye rakamını gelin 5 bin liraya yükseltelim.
Çalışma Bakanı bunun ile de yetinmiyor. Ne diyor? ‘Asgari ücrete zam yok. Asgari ücret 4 bin 250 lira kalacak’ diyor. Allah’tan korkun Vedat Bey. Asgari ücret, daha işçinin cebine girmeden, ocak ayında açlık sınırının altına düştü. Doğal gaz, elektrik, benzin, mazota zam yağdırdınız. Bütün gıda ürünlerine yüzde 100’den fazla zam geldi, yıl başından beri. Siz diyorsunuz ki ‘Asgari ücretliye zam yok, yıl başını bekleyecekler’. Neden böyle diyor? Diyor ki ‘Türkiye, sanayimiz büyüyor. Patronlar büyüyor’. Sizin işiniz patronları büyütmek değil, işiniz işçinin alım gücünü korumak. Ben size buradan çağrı yapıyorum; Erdoğan’a ve gözlerinden ışık saçan Hazine Bakanı’na, Sayın Vedat Bilgin’e. Ya enflasyonu durdurun ya da işçinin, memurun, emeklinin enflasyondan kaynaklanan alım gücü kayıplarını yerine koyun. Aksi takdirde alım gücü biterse ticaret de ekonomi de durur. Çok sevdiğiniz patronlar da iş yapamazlar. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üç ayda bir toplanmasını öneriyoruz.
“KAMU EMEKÇİLERİNİN OYUNU ALACAĞIZ ZANNEDİYORLAR”
Vedat Bilgin bununla da yetinmiyor. 3600 ek göstergeyle ilgili ‘Yılın ilk altı ayında 3600 ek gösterge işi bitecek’ demişti. Güzel, ‘Hazirana kadar bunu bitirelim’ dedik. Şimdi ne diyor, yıl sonunu gösteriyor. Niye? ‘Para bitti’ diyor. Mevzu bahis kamu emekçisi ve emeklileri olduğunda onlara da ‘para yok’ diyor. ‘Yıl sonu gelecek, yıl sonunda seçime 5-6 ay kalmış olacak. Biz de bu çerçevede düzenleme yapacağız ve kamu emekçilerin oyunu alacağız’ zannediyor. Ama Sayın Vedat Bilgin, kamu emekçilerine söz verip ertelemeye kalkarsanız kamu emekçilerinin de yurttaşlarımızın da oyunu alamazsınız.
‘Emeklilikte yaşa takılanlar gündemimizde yok’ diyor. Milyonlarca emeklilikte yaşa takılana umut verdiniz. AKP Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu, ‘Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili çalışıyoruz’ dedi. Vedat Bilgin de ‘çalışıyoruz’ demişti. Ama bir bakıyoruz, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ‘Böyle bir çalışmamız yok’ demişti. Şimdi Vedat Bilgin de aynı noktaya gelmiş. ‘Emeklilikte yaşa takılanlar gündemimizde yok’ diyor.
Siz ‘Emeklilikte yaşa takılanlar gündemimizde yok’ derseniz emeklilikte yaşa takılanlar da sizi gündemlerinden çıkarırlar. Zaten yurttaşlarımız sizi gündemlerinden çıkaracak ama bu gidişatı daha da hızlandırmış olursunuz. Emeklilerin emekli ikramiyesi, asgari ücret yok, 3600 ek gösterge yıl sonunda, emeklilikte yaşa takılanlar gündemlerinde yok. Peki sizin gündeminizde ne var? Zengini daha fazla zenginleştirmek. Kur korumalı mevduat adına faiz geliri elde edenlere servet transferi yapmak ve kamu kaynaklarını yandaşlarınıza aktarmak. Ben, iktidara gündemlerini halktan yana değiştirmelerini öneriyorum. Aksi taktirde bir sosyal patlama riskiyle karşı karşıyayız. Tencere kaynamıyorsa o ülkede huzur yoktur. Alım gücünü koruyacak düzenlemeleri gündemimize almalıyız.
“‘AYA GİDECEĞİZ’ DİYORLARDI ŞİMDİ ‘KIŞIN DOMATES, SALATALIK YEMEYİN’ DİYORLAR”
Milletvekillerinden sonra AKP il başkanları da çarşıda dayak yiyorlar. Daha çok dayak yiyeceksiniz. Hele çıkın çarşıya, pazara milletten daha çok dayak yiyeceksiniz. Çünkü enflasyonu siz patlattınız. Bu ülkedeki yurttaşların alım gücünü siz düşürdünüz. Milleti siz sefalete mahkum ettiniz. AKP’li il başkanı ne öneriyor biliyor musunuz? ‘Kışın salatalık, domates yemezdik, turşu yerdik’ diyor. Yani düşünebiliyor musunuz? Geçmişte benim çocukluğumda da salatalık, domates yemezdik. Ama son 35-40 yıldır kışın salatalık, domates yiyoruz. Ülke nüfusundan yarısından çoğu geçmiş günleri bilmiyor. Eskiden cep telefonlarımız da yoktu. Mademki eskiye dönüyoruz, bundan sonra cep telefonlarımızı teknolojiyi de kullanmayalım. AKP, ülkeyi 50 yıl öncesine götürmeye çalışıyor. Nereden nereye? ‘Aya gideceğiz’ diyorlardı, şimdi ‘kışın domates, salatalık yemeyin’ diyorlar.”
“NEFRET SÖYLEMİ VAR”
Paylan, mülteciler konusunda da değerlendirmede bulunarak, Suriyelilerle ilgili nefret söylemlerinin arttığını belirtti. Paylan, “Ülkede mültecilerle ilgili faşizan bir iklim var. Nefret söylemleri kullanılıyor ve bu nefret söylemlerini kullananlar unutmasınlar, nefret söylemleri nefret suçlarına yol açar. Bu nefret söylemleri ne kadar çok kullanılmışsa Suriyelilere, sığınmacılara dönük nefret saldırıları olmuştur. İnsanlardan bahsediyoruz, unutmayın” diye konuştu.
“Bu ülkenin vicdanı Ege sahillerinde ölen Aylan Bebek ile gözyaşı dökmüştü” diyen Paylan, şimdi mültecilerin “Postalayacağız, toplayacağız, göndereceğiz” söylemlerine maruz kaldığını aktardı. Paylan, Suriye’deki yangına AKP’nin benzin döktüğünü dile getirerek, “Suriye’de mülteci yaratan politikaların altına AKP imza attı. Evet, sığınmacılara kapı açtık ve burada yıllardır bizimle beraber yaşıyorlar. Mültecilerle uğraşmamız gerekiyor, mülteci yaratan politikalar ile uğraşmamız gerekiyor. AKP’nin savaş politikaları mülteci yaratıyor. Ancak çözüm, barış olursa mülteciler tekrar ülkelerine gidebilir. Çözüm ve barış olmadan bırakın mültecilerin gitmesini, daha çok mülteci ülkemize gelir” dedi.
Paylan, “Mültecilere 40-50 milyar dolar harcadık” söylemlerinin de gerçek olmadığını savunarak, “Yalan söylüyorlar. Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olarak söylüyorum. Yalan söylüyorlar. Mültecilere, bırakın 40-50 milyar doları, onda biri kadar bile para harcanmadı” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.