Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde, Artvin’in Hopa ilçesine 31 Mayıs 2011 tarihinde yaptığı ziyaret sırasında yaşanan olaylarda polis biber gazı kullanmış, öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti. Lokumcu’nun öldürülmesine ilişkin yargılama, Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ikinci duruşma ile sürüyor.
Duruşmayı; CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, CHP Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu, belediye ve CHP ilçe başkanları katıldı. Öztunç, yargılama sürecini şöyle değerlendirdi:
“DÖNEMİN İL EMNİYET MÜDÜRÜ İLK AĞIZ OLARAK SORUYU DOĞRULADI”
“İçeride bir oyun oynandı, oynanıyor. Sanıklar ne soru gelirse ‘bilmiyorum’, ‘görmedim’, ‘ben orada değildim’, ‘bu ben değilim’ diyor. Yani birileri yaptı ama kimse kabul etmiyor, kimse üzerine almıyor herkes görmedim duymadım oynuyor, 3 maymunu oynuyorlar. Oysa ortada bir gerçek var. Metin Lokumcu öldürüldü. Ortada bir gerçek var. Burada olaylar yaşandı.
Dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü’nün az önce çok önemli bir itirafı oldu. Bana göre çok önemli bir itirafı oldu. Avukat hanımın sorusu üzerine ki soru şöyleydi, ‘Hopa’da bu mitingin yapılması güvenlik açısından sakıncalı görülmüş, siz de bu görüşünüzü dile getirmişsiniz ve bu yukarıya bildirilmiş. Arhavi ya da Artvin merkezde yapılsın miting denmiş bu doğru mu?’ diye bir soru soruldu. Dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü ‘evet’ dedi. Bu ‘doğru’ dedi. ‘Biz’ dedi, ‘Hopa’da olmasının sakıncalı olduğunu Arhavi’de ya da Artvin’de yapılmasının daha doğru olacağını üst makamlara bildirdik ama takdir miting yapanların ve üst makamların’ dedi. Şimdi demek ki Hopa’da bu mitingin yapılması sakıncalı bulunmuşsa bir şey var burada. Emniyet bunu biliyor demek ki. Neden ısrar edildi Hopa’da? Kritik soru bu. Kim ısrar etti? Üçüncüsü Artvin Emniyeti, Hopa Emniyeti’ni suçluyor. Hopa Emniyeti, Artvin’i suçluyor. Kaymakam söyleniyor, kaymakam yukarıyı söylüyor, ili söylüyor. Talimatı kim verdi? Kullanılan gazlarla ilişkin daha detaylı bilgi neden verilmiyor? Bu sorular çok önemli. Bu sorulara yanıt geldiği zaman da bu dava çözümlenmiş olacak ve faillerin kim olduğu ortaya çıkacak.
Ama burada asıl önemli olan başka bir nokta daha var. O da şudur; bana göre bu dava sadece Metin Lokumcu’nun katillerinin, katilinin bulunmasıyla ilgili değildir. Bu dava aynı zamanda Türkiye’deki toplumsal eylemlerde polisin kullandığı kullanacağı şiddete coplara artık her neyse müdahale tarzına yönelik de bir fren yapacaktır. Bazı yerlerde bazı eylemlerde öyle müdahaleler yapılıyor ki, öyle emirler veriliyor ki, kanun dışı emirler, kanun dışı müdahaleler yapılıyor. İşte bu davanın önemli tarafı bu. Bu davayla birlikte toplumsal olaylarda toplumsal eylemlerde polisin müdahalesinin bundan sonra sertleşmemesi için ve insan haklarına aykırı olmaması için düşünce hürriyetine izin vermesi açısından da önemli olacağını düşünüyorum. Duruşmaya ara verildi sanıklar dinlendi. Tanıklar dinlenecek ama çok kritik bir soru vardı.
Avukat hanım sormuştu. O da şuydu; bir kez daha tekrarlamak istiyorum. ‘Hopa’da bu mitingin Başbakanın Hopa’da miting yapmasının güvenlik açısından sakıncalı olduğu Arhavi ya da Artvin önerildiği bilgisi doğru mu?’ sorusuna dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü, birinci ağız, dedi ki ‘Evet, doğru’ dedi. Güvenlik toplantısında, bu mitingi; ‘ya Artvin’de yapın ya Arhavi’de yapın’ diye söylendi. Ama karar vericiler Hopa’da yapmak istedi. Neden güvenlik endişesi olmasına rağmen bu miting Hopa’da yapıldı? İşte bu sorumlu kimse, bu kararı kim verdiyse belki de bu olayların olmasını isteyen tetikleyen de odur. Şüphesiz ki Başbakanlık korumaları, Başbakanlığın resmi korumaları ve Başbakanlığın o dönemki başbakanlığın gayri resmî korumaları, gayri resmî koruma statüsünde bulunanların da bir gün bu davada yargılanması ve ifade vermesi gerektiğine inanıyorum.”
Yorumlar kapalı.