Alman pilot Andreas Lubitz, Mart 2015’te yardımcı pilotu olduğu Germanwings‘e ait uçağı kasıtlı olarak Alp Dağları‘na düşürerek 150 kişinin ölümüne neden olmuştu.
Üzerinden sekiz yıldan fazla bir süre geçen faciada, pilotun tüyler ürperten son sözleri ortaya çıktı.
Yaşanan facia dünya çapında manşetlere taşınmış, gazeteler kokpitte neler yaşandığına dair pek çok spekülasyon yapmıştı.
Kara kutu kayıtları, Lubitz’in akıllardan çıkmayan son sözlerini ve yardımcı pilotun felaketi önlemek için yaptığı sonuçsuz girişimleri ortaya çıkardı.
FACİAYA ADIM ADIM…
İspanya’nın Barselona kentinden havalanan uçağın, yaklaşık iki saatlik bir uçuşla Almanya’nın Düsseldorf kentine varması planlanıyordu.
Kayıtlarda Lubitz’in, Kaptan Patrick Sondenheimer’a, “her an görevi devralmaya hazır olduğunu” söylediği duyuluyor. Kalkıştan kısa bir süre sonra Lubitz, Sondenheimer’a, “Artık gidebilirsin” diyor.
Sondenheimer yirmi sekiz dakika sonra kokpitten ayrıldığında, Lubitz’e telsiz iletişiminden sorumlu olduğunu söylüyor. Sondenheimer kokpitten çıkıyor ve kapının kapanma sesi duyuluyor.
Ardından, uçak hızla alçalıyor ve irtifa aniden 38 bin fitten 100 fite düşüyor. Hava trafik kontrolü pilotla temas kurmaya çalışıyor, ancak cevap alamıyor. Kaptan pilot Sondenheimer ise umutsuzca kapıya vuruyor.
Sondenheimer, bir yandan kapıyı vuruyor, bir yandan da “Aç şu lanet kapıyı” diye bağırarak metal bir cisimle içeri girmeye çalışıyor. Kaptan pilotun ses tonunun giderek çaresizleştiği fark ediliyor.
Uçak on dakika içinde yere çakılıyor ve Lubitz tüm bu süre boyunca ürkütücü bir sessizlik içinde hiçbir şey konuşmuyor. Uçak dağın yamacına çarpmadan hemen önce yolcuların çığlıkları kayıttan duyulabiliyor.
TÜYLER ÜRPERTEN SÖZLER
Uçak kayalıklara saatte 430 mil hızla çarpıyor, bu da uçaktaki herkesin o anda öldüğü anlamına geliyor.
Trajik uçuşun yolcuları arasında öğrenciler, bebekler, iki opera sanatçısı, futbol muhabirleri ve bir Pentagon yetkilisi bulunuyor.
Marina Bandres Lopez-Belio adlı kadın, yedi aylık oğlu Julian ile birlikte çarpışmada hayatını kaybetti. Geride gözü yaşlı bir koca bıraktı. 28 yaşındaki Paul Andrew Bramley ve 50 yaşındaki Martyn Matthews da öldü.
Lubitz’in eski kız arkadaşı bir Alman gazetesine demecinde tüyler ürperten bir ayrıntıyı seslendirdi:
“‘Bir gün tüm sistemi değiştirecek bir şey yapacağım ve o zaman herkes benim adımı bilecek ve hatırlayacak’ demişti. Ne demek istediğini hiç anlamamıştım; şimdi mantıklı geliyor…”
Yorumlar kapalı.